Orta Çağ Avrupası’ndaki erk mücadelesinin getirisi olan Reform ve Rönesans hareketlerinin ardından kurulmak istenen nizamın topluma yayılması ve meşrulaşmasının temel taşı olan ‘yeni insanın’ inşası titizlikle yerine getirilmiştir. Bu değişim ve dönüşümler hızla yayılırken Osmanlı, Batılı bir dünya görüşü ile yaptığı ıslahatların yetersiz kalışının ardındaki asıl nedeni yine Batılı tedrisattan geçen bir kuşak sayesinde fark etmiştir. Bu fark ediş zaman içinde bir kültür olarak Batılı değerlerin kabulüne denk gelir. Yapılan ıslahatların istenen nizamı getirememesi ve dış dünya ile bağlantıların artmasıyla kültürel dönüşümün de gerekliliği ortaya çıkmıştır.
Pozitivist ve ulusalcı nizamın topluma hızla yayılmasında temel öneme sahip ‘yeni insan’ın inşası için bürokrat kimlikli aydınlar propagandalarını gazeteler üzerinden sürdürürken edebiyatın yeni insanın inşasındaki önemli rolünü anlamışlardır. Yeni temel değerlerin halk nezdinde kabulünü kolaylaştırmak için edebî metinler oluşturmaya yönelmişler ve romanlar aracılığı ile egemen ideolojinin meşruluğunu sağlama yoluna gitmişlerdir.
Bu eser, ‘yeni nizamın’ temellerinin atıldığı 1923-1938 yılları arasında basılmış 41 roman üzerinden kitleler için egemen ideolojinin kültürel ayağının meşrulaştırma girişimini; geleneksel değerlerin yerilerek ‘yeni’ değerlerin telkin edilme çabalarını mercek altına alıyor.
Orta Çağ Avrupası’ndaki erk mücadelesinin getirisi olan Reform ve Rönesans hareketlerinin ardından kurulmak istenen nizamın topluma yayılması ve meşrulaşmasının temel taşı olan ‘yeni insanın’ inşası titizlikle yerine getirilmiştir. Bu değişim ve dönüşümler hızla yayılırken Osmanlı, Batılı bir dünya görüşü ile yaptığı ıslahatların yetersiz kalışının ardındaki asıl nedeni yine Batılı tedrisattan geçen bir kuşak sayesinde fark etmiştir. Bu fark ediş zaman içinde bir kültür olarak Batılı değerlerin kabulüne denk gelir. Yapılan ıslahatların istenen nizamı getirememesi ve dış dünya ile bağlantıların artmasıyla kültürel dönüşümün de gerekliliği ortaya çıkmıştır.
Pozitivist ve ulusalcı nizamın topluma hızla yayılmasında temel öneme sahip ‘yeni insan’ın inşası için bürokrat kimlikli aydınlar propagandalarını gazeteler üzerinden sürdürürken edebiyatın yeni insanın inşasındaki önemli rolünü anlamışlardır. Yeni temel değerlerin halk nezdinde kabulünü kolaylaştırmak için edebî metinler oluşturmaya yönelmişler ve romanlar aracılığı ile egemen ideolojinin meşruluğunu sağlama yoluna gitmişlerdir.
Bu eser, ‘yeni nizamın’ temellerinin atıldığı 1923-1938 yılları arasında basılmış 41 roman üzerinden kitleler için egemen ideolojinin kültürel ayağının meşrulaştırma girişimini; geleneksel değerlerin yerilerek ‘yeni’ değerlerin telkin edilme çabalarını mercek altına alıyor.