Toplumsal cinsiyet temelli kalıp yargılar ve ayrımcılık, günümüzde artık sıklıkla tartışılıyor ve gittikçe daha görünür hale geliyor. Bu doğrultuda, gerek geleneksel medyanın gerekse de yeni iletişim teknolojilerinin söz konusu kalıp yargıları ve ayrımcılığı yeniden üretmedeki rolüne yakından bakmak oldukça önemlidir.
Böylelikle medyanın, ayrımcılığı ortadan kaldırmak için üzerine düşen sorumluluk ve yeni iletişim teknolojilerinin bu anlamda sağladığı imkânlar da daha görünür olacaktır. Hem kitle medyasının her türden içeriğinde rastlanabilen, hem de bireylerin sosyal medya kullanımında ortaya çıkan toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretimi ve ayrımcı söylem ile bu durumlara bağlı olarak eşitsizliklerin pekiştirilmesi, bu kitabın temelini atan bakış açısıdır.
Ayrıca, özellikle yeni medyanın sunduğu yeni olanaklar ile eşitliğin sağlanmasına ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına yönelik mücadele alanları da, kitap içerisinde kendine yer bulmuştur.
Toplumsal cinsiyet temelli kalıp yargılar ve ayrımcılık, günümüzde artık sıklıkla tartışılıyor ve gittikçe daha görünür hale geliyor. Bu doğrultuda, gerek geleneksel medyanın gerekse de yeni iletişim teknolojilerinin söz konusu kalıp yargıları ve ayrımcılığı yeniden üretmedeki rolüne yakından bakmak oldukça önemlidir.
Böylelikle medyanın, ayrımcılığı ortadan kaldırmak için üzerine düşen sorumluluk ve yeni iletişim teknolojilerinin bu anlamda sağladığı imkânlar da daha görünür olacaktır. Hem kitle medyasının her türden içeriğinde rastlanabilen, hem de bireylerin sosyal medya kullanımında ortaya çıkan toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretimi ve ayrımcı söylem ile bu durumlara bağlı olarak eşitsizliklerin pekiştirilmesi, bu kitabın temelini atan bakış açısıdır.
Ayrıca, özellikle yeni medyanın sunduğu yeni olanaklar ile eşitliğin sağlanmasına ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına yönelik mücadele alanları da, kitap içerisinde kendine yer bulmuştur.