Büyük devlet olmanın önemli göstergelerinden biri de teşkilatlanma, kurumsallaşmadır. Hükümdarın ailesi ve maiyetiyle birlikte yaşadığı ve idari işlerin yürütüldüğü saray, özellikle fiziki durum ve görünüm açısından teşkilatlanma hususunda özel bir yere sahiptir. Sarayların tefrişi temel ihtiyaç olmasının ötesinde bir patronaj unsuru yani gücün, yüksek bir kültürün göstergesi olarak kabul edildiği için Osmanlı Devleti'nde de bu işe ayrı bir önem verilmiştir. 15. yüzyılın ortalarından itibaren ortaya çıktığını söyleyebileceğimiz yüksek bir saray kültürünün temelinde kurumsallaşmanın sağlamlığı göze çarpar. Bu nedenle Osmanlı Devleti'nin klasik döneminde özellikle ehl-i hiref-i hassa/ saray sanatkârları, hayyatin-i hassa/ saray terzileri vb. ile Osmanlı sarayının mefruşat üretimi ve temini gerçekleştirilirken bu sistemler 18. yy'ın sonunda işlevini yitirmiştir. Artık hem sarayın beğeni anlayışı hem de saray eşyalarının temin edilme şekilleri değişmiştir. Bugüne kadar eski sistemin yerine nasıl bir sistemin getirildiği yeterince aydınlatılmamıştır. Bu çalışma, söz konusu alandaki boşlukları doldurmaya yöneliktir. Biz Osmanlı saray eşyaları üzerine var olan sistemi, henüz kurumsal bir zemine oturmadığı 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren değil de 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ortaya çıkmaya başlayan Mefruşat-ı Hümayun İdaresinin tesisi ve bu yönde atılan adımlar çerçevesinde ele aldık.
Böylece saray bağlamında çeşitli iş kollarından biri olan tefrişat sisteminin (mefruşat sistemi, saray eşyaları üzerine kurulu sistem) modern zamanlara nasıl uyarlandığı, bu konuda nasıl bir teşkilatlanmaya gidildiği açıklanmaya çalışılmıştır. Bir başka deyişle, tarihin muğlak sayfalarında yer alan Mefruşat-ı Hümayun İdaresinin teşkilat yapısı araştırılarak, Osmanlı Müesseseleri / Kurumları tarihi açısından bilinmeyenlerin gün ışığına çıkarılması amaçlanmıştır.
Büyük devlet olmanın önemli göstergelerinden biri de teşkilatlanma, kurumsallaşmadır. Hükümdarın ailesi ve maiyetiyle birlikte yaşadığı ve idari işlerin yürütüldüğü saray, özellikle fiziki durum ve görünüm açısından teşkilatlanma hususunda özel bir yere sahiptir. Sarayların tefrişi temel ihtiyaç olmasının ötesinde bir patronaj unsuru yani gücün, yüksek bir kültürün göstergesi olarak kabul edildiği için Osmanlı Devleti'nde de bu işe ayrı bir önem verilmiştir. 15. yüzyılın ortalarından itibaren ortaya çıktığını söyleyebileceğimiz yüksek bir saray kültürünün temelinde kurumsallaşmanın sağlamlığı göze çarpar. Bu nedenle Osmanlı Devleti'nin klasik döneminde özellikle ehl-i hiref-i hassa/ saray sanatkârları, hayyatin-i hassa/ saray terzileri vb. ile Osmanlı sarayının mefruşat üretimi ve temini gerçekleştirilirken bu sistemler 18. yy'ın sonunda işlevini yitirmiştir. Artık hem sarayın beğeni anlayışı hem de saray eşyalarının temin edilme şekilleri değişmiştir. Bugüne kadar eski sistemin yerine nasıl bir sistemin getirildiği yeterince aydınlatılmamıştır. Bu çalışma, söz konusu alandaki boşlukları doldurmaya yöneliktir. Biz Osmanlı saray eşyaları üzerine var olan sistemi, henüz kurumsal bir zemine oturmadığı 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren değil de 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ortaya çıkmaya başlayan Mefruşat-ı Hümayun İdaresinin tesisi ve bu yönde atılan adımlar çerçevesinde ele aldık.
Böylece saray bağlamında çeşitli iş kollarından biri olan tefrişat sisteminin (mefruşat sistemi, saray eşyaları üzerine kurulu sistem) modern zamanlara nasıl uyarlandığı, bu konuda nasıl bir teşkilatlanmaya gidildiği açıklanmaya çalışılmıştır. Bir başka deyişle, tarihin muğlak sayfalarında yer alan Mefruşat-ı Hümayun İdaresinin teşkilat yapısı araştırılarak, Osmanlı Müesseseleri / Kurumları tarihi açısından bilinmeyenlerin gün ışığına çıkarılması amaçlanmıştır.