Avrupa ve Afrika kıtalarındaki Türk hakimiyenin kaldırılmasından sonra sıra Arap toprakları ve Anadolu'ya gelmiştir. Bu aşamada Şark Meselesinin uzantısı olarak gerçekleştirilmesi planlanan Türkleri Anadolu'danatma fikri, emperyalist ülkelerin bu topraklardayaşayan azınlıkları kışkırtmasıyla pratiğe dökülmeye çalışılmıştır. Osmanlı topraklarındayaşayan Rum vatandaşlar 19. yüzyılın başından itibaren Yunanistan'ın başını çektiği ayrılıkçı akımlara kapılmış ve Pontus-Rum Devletini yeniden ihya hareketine katılmışlardır.
1. Dünya Savaşı yıllarında faaliyete başlayan ve Batılı emperyalist devletlerin himayesinde bulunan şaki Rumlar, birçok Müslüman-Türk'ün yaralanmasına, hayatını kaybetmesine ve malının yağmalanmasına sebep olmuşlardır.
Pontus Meselesi zikredildiğinde ilk önce Türk Milleti Mücadelesi'nin yaşandığı 1918-1922 yılları akla gelmektedir. Mesele Türkiye Cumhuriyeti perpektifinden Lozan Barış Antlaşmasının ile kapatılmış olsa da Yunan-Rum saldırgan politikaları ve Türkiye'nin egemenlik haklarının hiçe sayıldığı zararlı teşebbüsler günümüzde de devam etmektedir. Başlangıcından günümüze aralıksız devam eden Pontusçu faaliyetlerin ele alındığı bu çalışma, yazarın doktora tezinden üretilmekle beraber meselenin anlaşılması bakımında faydalı olacaktır.
Avrupa ve Afrika kıtalarındaki Türk hakimiyenin kaldırılmasından sonra sıra Arap toprakları ve Anadolu'ya gelmiştir. Bu aşamada Şark Meselesinin uzantısı olarak gerçekleştirilmesi planlanan Türkleri Anadolu'danatma fikri, emperyalist ülkelerin bu topraklardayaşayan azınlıkları kışkırtmasıyla pratiğe dökülmeye çalışılmıştır. Osmanlı topraklarındayaşayan Rum vatandaşlar 19. yüzyılın başından itibaren Yunanistan'ın başını çektiği ayrılıkçı akımlara kapılmış ve Pontus-Rum Devletini yeniden ihya hareketine katılmışlardır.
1. Dünya Savaşı yıllarında faaliyete başlayan ve Batılı emperyalist devletlerin himayesinde bulunan şaki Rumlar, birçok Müslüman-Türk'ün yaralanmasına, hayatını kaybetmesine ve malının yağmalanmasına sebep olmuşlardır.
Pontus Meselesi zikredildiğinde ilk önce Türk Milleti Mücadelesi'nin yaşandığı 1918-1922 yılları akla gelmektedir. Mesele Türkiye Cumhuriyeti perpektifinden Lozan Barış Antlaşmasının ile kapatılmış olsa da Yunan-Rum saldırgan politikaları ve Türkiye'nin egemenlik haklarının hiçe sayıldığı zararlı teşebbüsler günümüzde de devam etmektedir. Başlangıcından günümüze aralıksız devam eden Pontusçu faaliyetlerin ele alındığı bu çalışma, yazarın doktora tezinden üretilmekle beraber meselenin anlaşılması bakımında faydalı olacaktır.