Bu kitabın kurgulanmasında “kentsel tasarım”; kentsel mekânda niteliğin artırılmasını sağlayacak, mekâna ilişkin farklı disiplinlerin bir araya geldiği ve mekânın biçimlendirilmesi süreçlerinin tanımlandığı bir alan olarak ele alınmaktadır. Dolayısıyla kentsel tasarım belirli bir disiplinin egemenliğine alınmamakta, ortak katkılar ile Türkiye'de kentsel tasarım tartışmalarının geliştirilmesi, uygulama örneklerinin incelenmesi ve eleştirel bir yaklaşıma yönelik temel ilkelerin ortaya konması amaçlanmaktadır. Günümüzde Türkiye kentlerinin nitelik kaybının çok çeşitli nedenleri olmakla birlikte özellikle son dönemde imar anlayışının genelleştirici, tektipleştirici ve niceliksel yaklaşımı etkili olmuştur. Oysa kentsel tasarım, 1950'lerden itibaren bir disiplin olarak gelişmeye başlarken bu nitelik kaybının önüne geçmek için ortaya çıkmıştır. 1956 yılında yapılan konferansta kentsel tasarım üç temel özelliği ile tanımlanmıştır. İlki, kent planlamanın nitelikli mekânlar üretmeye yönelik bir boyutu olması, ikincisi disiplinler arası olması ve üçüncüsü proje elde etmenin bir aracı olmanın ötesinde süreç yönetimi gerektirmesi. Günümüze dek kentsel tasarım hem kuramsal hem de uygulama birikimi olarak sürekli gelişmiştir ve gelişmektedir. Kitap üç ana bölümde bu gelişimi Türkiye deneyimi ile buluşturmaktadır. İlk bölümde kentsel tasarım kuramına ilişkin tartışmalar ele alınmıştır; ikinci bölümde güncel yaklaşımlar kentsel morfoloji, kimlik, yürünebilirlik, sözlü tarih yöntemi, evrensel tasarım ve katılım tartışmaları üzerinden irdelenmiştir ve üçüncü bölümde Türkiye deneyimi mevzuat, yarışmalar ve bir uygulama projesi ile ele alınmıştır.
Bu kitabın kurgulanmasında “kentsel tasarım”; kentsel mekânda niteliğin artırılmasını sağlayacak, mekâna ilişkin farklı disiplinlerin bir araya geldiği ve mekânın biçimlendirilmesi süreçlerinin tanımlandığı bir alan olarak ele alınmaktadır. Dolayısıyla kentsel tasarım belirli bir disiplinin egemenliğine alınmamakta, ortak katkılar ile Türkiye'de kentsel tasarım tartışmalarının geliştirilmesi, uygulama örneklerinin incelenmesi ve eleştirel bir yaklaşıma yönelik temel ilkelerin ortaya konması amaçlanmaktadır. Günümüzde Türkiye kentlerinin nitelik kaybının çok çeşitli nedenleri olmakla birlikte özellikle son dönemde imar anlayışının genelleştirici, tektipleştirici ve niceliksel yaklaşımı etkili olmuştur. Oysa kentsel tasarım, 1950'lerden itibaren bir disiplin olarak gelişmeye başlarken bu nitelik kaybının önüne geçmek için ortaya çıkmıştır. 1956 yılında yapılan konferansta kentsel tasarım üç temel özelliği ile tanımlanmıştır. İlki, kent planlamanın nitelikli mekânlar üretmeye yönelik bir boyutu olması, ikincisi disiplinler arası olması ve üçüncüsü proje elde etmenin bir aracı olmanın ötesinde süreç yönetimi gerektirmesi. Günümüze dek kentsel tasarım hem kuramsal hem de uygulama birikimi olarak sürekli gelişmiştir ve gelişmektedir. Kitap üç ana bölümde bu gelişimi Türkiye deneyimi ile buluşturmaktadır. İlk bölümde kentsel tasarım kuramına ilişkin tartışmalar ele alınmıştır; ikinci bölümde güncel yaklaşımlar kentsel morfoloji, kimlik, yürünebilirlik, sözlü tarih yöntemi, evrensel tasarım ve katılım tartışmaları üzerinden irdelenmiştir ve üçüncü bölümde Türkiye deneyimi mevzuat, yarışmalar ve bir uygulama projesi ile ele alınmıştır.