Gökyüzü kan kırmızı, yırtılmak üzere. Bir ülkenin delirttiği karakterlerin resmi geçidindeyiz. Müptezeller, deliler ve mafya hikâyeleri; komünizmin çöküşü, madde bağımlılığı ve yükselen dini taassupla iç içe geçiyor ve tüm bunlar arasında bir devir kapanıyor.
Çek edebiyatının en çok çevrilen ismi Jáchym Topol’dan Çekoslavakya’da Aralık 1989’daki Kadife Devrim’in hemen öncesinde başlayan ve sonrasının bilinemezliğine dair sınırları zorlayan bir Prag anlatısı Melek Kavşağı.
Sovyetlerden çıkışın ve yeni döneme geçişin yarattığı kaosun tam ortasında, akıl almaz bir çürümüşlükten başımız dönerek, Yatek’in eşliğinde çöken bir dünyanın enkazı altında kalıyoruz.
Gökyüzü kan kırmızı, yırtılmak üzere. Bir ülkenin delirttiği karakterlerin resmi geçidindeyiz. Müptezeller, deliler ve mafya hikâyeleri; komünizmin çöküşü, madde bağımlılığı ve yükselen dini taassupla iç içe geçiyor ve tüm bunlar arasında bir devir kapanıyor.
Çek edebiyatının en çok çevrilen ismi Jáchym Topol’dan Çekoslavakya’da Aralık 1989’daki Kadife Devrim’in hemen öncesinde başlayan ve sonrasının bilinemezliğine dair sınırları zorlayan bir Prag anlatısı Melek Kavşağı.
Sovyetlerden çıkışın ve yeni döneme geçişin yarattığı kaosun tam ortasında, akıl almaz bir çürümüşlükten başımız dönerek, Yatek’in eşliğinde çöken bir dünyanın enkazı altında kalıyoruz.