Meleklerin Uğramadığı Yer, her şeyden önce, bizlere ciddi bir çağrıda bulunan toplumsal bir komedidir; bizi ne tür risklerle karşı karşıya olursak olalım hayata müdahil olmaya davet eden, hayata seyirci kalmaktan daha kötü, daha tehlikeli hiçbir şey olamayacağını hatırlatan bir komedi.
- Frank Maloney
Yaşadığı çağı en iyi yansıtan, yorumlayan yazarlardan biri olarak kabul edilen Edward Morgan Forster Meleklerin Uğramadığı Yer'de bu kez de eleştiri oklarını kendi ülkesine, ait olduğu İngiliz toplumuna yöneltiyor... Kocasının vefatının ardından İtalya'da bir dişçinin tembel ama yakışıklı oğluna gönlünü kaptıran Lilia, bu seçimiyle İngiliz "asil"leri ile İtalyan "köylü"leri arasında büyük bir sorun yaratır. Bu tuhaf ilişki zaman içerisinde bir sınıfsal çelişki olmayı aşar ve Kuzey ile Güney'in kültürel çatışmasına dönüşür adeta. Forster, Hindistan'a Bir Geçit'te ele aldığı sömüren/sömürülen, Hint/İngiliz ayrımını bu kez İtalyan/İngiliz ve soylu/köylü ayrımı biçiminde Avrupa'nın güneyine, Rönesans'ın merkezine taşıyarak yeniden kurguluyor. Ancak bir çözüm değil Forster'ın aradığı; amacı sadece, edebiyat aracılığıyla çağına ayna tutabilmek.
Meleklerin Uğramadığı Yer, her şeyden önce, bizlere ciddi bir çağrıda bulunan toplumsal bir komedidir; bizi ne tür risklerle karşı karşıya olursak olalım hayata müdahil olmaya davet eden, hayata seyirci kalmaktan daha kötü, daha tehlikeli hiçbir şey olamayacağını hatırlatan bir komedi.
- Frank Maloney
Yaşadığı çağı en iyi yansıtan, yorumlayan yazarlardan biri olarak kabul edilen Edward Morgan Forster Meleklerin Uğramadığı Yer'de bu kez de eleştiri oklarını kendi ülkesine, ait olduğu İngiliz toplumuna yöneltiyor... Kocasının vefatının ardından İtalya'da bir dişçinin tembel ama yakışıklı oğluna gönlünü kaptıran Lilia, bu seçimiyle İngiliz "asil"leri ile İtalyan "köylü"leri arasında büyük bir sorun yaratır. Bu tuhaf ilişki zaman içerisinde bir sınıfsal çelişki olmayı aşar ve Kuzey ile Güney'in kültürel çatışmasına dönüşür adeta. Forster, Hindistan'a Bir Geçit'te ele aldığı sömüren/sömürülen, Hint/İngiliz ayrımını bu kez İtalyan/İngiliz ve soylu/köylü ayrımı biçiminde Avrupa'nın güneyine, Rönesans'ın merkezine taşıyarak yeniden kurguluyor. Ancak bir çözüm değil Forster'ın aradığı; amacı sadece, edebiyat aracılığıyla çağına ayna tutabilmek.