Platon, hiç kuşku yok ki düşünce tarihinin en önemli ve etkili filozoflarından biridir. Felsefenin kurumsallaşmasına ve felsefede yazılı geleneğin oluşmasına katkıda bulunmuş, iki dünyalı metafiziğiyle bütün bir Ortaçağ düşüncesini belirleyecek olan idealist felsefe geleneğinin başlatıcısı olmuştur. Hıristiyan Ortaçağ felsefesine ve İslam düşüncesine etkisi bakımından da ayrıca önem taşıyan Platon, düşünce tarihi boyunca tartışılan tüm problemleri yüzlerce yıl öncesinden ele almış ve ilk büyük felsefi sistemi inşa etmiştir.
“Biz başkalarının silahlarına yenilmedik. Bugüne kadar düşmanlarımız bizi yenemedi, bundan sonra da yenemeyecek. Sadece kendi kendimizi yendik.”Politik retoriği, Gorgias diyaloğunda “halka dalkavukluk etme”, Phaidros'ta ise “ruhu avlama sanatı” olarak gösteren Platon, yine Sokrates aracılığıyla Meneksenos'ta da benzer eleştirilerini sürdürür.
Meneksenos, parlak bir hitabet veya retorik örneği olarak, savaşta ölenler için yapılan bir tören konuşmasından, onların kahramanlıklarını övücü bir söylevden oluşur. Sokrates'in ezberden okuduğu, kendisinin ve Perikles'in öğretmeni olan Aspasia'dan dinlediğini belirttiği söylevin ilk bölümünde Atina için ölenlere övgüler dizilirken, ikinci bölümde onların ağzından, ölenlerin yakınlarına seslenilir.Bu yiğitliğin ve erdemin niteliği, nasıl bir miras olarak alınması ve devam ettirilmesi gerektiği konuşmanın retorik olarak da en can alıcı bölümleridir.
Bu anlamda Meneksenos diyaloğu, gerçeğin kimi zaman tahribatla kimi zaman mübalağayla deforme edilmesinde retoriğin nasıl bir araç olduğuna dair de iyi bir göstergedir.
Platon, hiç kuşku yok ki düşünce tarihinin en önemli ve etkili filozoflarından biridir. Felsefenin kurumsallaşmasına ve felsefede yazılı geleneğin oluşmasına katkıda bulunmuş, iki dünyalı metafiziğiyle bütün bir Ortaçağ düşüncesini belirleyecek olan idealist felsefe geleneğinin başlatıcısı olmuştur. Hıristiyan Ortaçağ felsefesine ve İslam düşüncesine etkisi bakımından da ayrıca önem taşıyan Platon, düşünce tarihi boyunca tartışılan tüm problemleri yüzlerce yıl öncesinden ele almış ve ilk büyük felsefi sistemi inşa etmiştir.
“Biz başkalarının silahlarına yenilmedik. Bugüne kadar düşmanlarımız bizi yenemedi, bundan sonra da yenemeyecek. Sadece kendi kendimizi yendik.”Politik retoriği, Gorgias diyaloğunda “halka dalkavukluk etme”, Phaidros'ta ise “ruhu avlama sanatı” olarak gösteren Platon, yine Sokrates aracılığıyla Meneksenos'ta da benzer eleştirilerini sürdürür.
Meneksenos, parlak bir hitabet veya retorik örneği olarak, savaşta ölenler için yapılan bir tören konuşmasından, onların kahramanlıklarını övücü bir söylevden oluşur. Sokrates'in ezberden okuduğu, kendisinin ve Perikles'in öğretmeni olan Aspasia'dan dinlediğini belirttiği söylevin ilk bölümünde Atina için ölenlere övgüler dizilirken, ikinci bölümde onların ağzından, ölenlerin yakınlarına seslenilir.Bu yiğitliğin ve erdemin niteliği, nasıl bir miras olarak alınması ve devam ettirilmesi gerektiği konuşmanın retorik olarak da en can alıcı bölümleridir.
Bu anlamda Meneksenos diyaloğu, gerçeğin kimi zaman tahribatla kimi zaman mübalağayla deforme edilmesinde retoriğin nasıl bir araç olduğuna dair de iyi bir göstergedir.