Yusuf Nâbî’den sonra Urfa’nın yetiştirdiği en güçlü divân şairlerinden biri de hiç şüphesiz Ömer Nüzhet’tir. XVIII. yüzyılda yaşayan Ömer Nüzhet, İstanbul’da bulunduğu dönemde 1766 yılında Nakşî ve Celvetî tarikatı şeyhi Şeyh Mustafa Rızâ Efendi’ye intisap etmiş ve ömrünün sonuna kadar bu intisabını devam ettirmiştir. Şeyhinin gözde bir müridi olan Nüzhet, mürşidi Şeyh Mustafa Rızâ’nın hayatını, eserlerini, tarikattaki faaliyetlerini ve menkıbelerini anlatmak üzere Menkıbe-i Evliyâiyye fî-Ahvâl-i Rızâiyye isimli bir eser kaleme almıştır. 1272 tarihinde eski harflerle İstanbul’da basılan eserin dört yazma nüshası tespit edilmiş, Mısır Kahire nüshası hariç yurtiçi kütüphanelerinde kayıtlı diğer üç nüsha esas alınarak tenkitli metin hazırlanmıştır. Bu çalışma bir giriş ve iki bölümden oluşmaktadır.
Yusuf Nâbî’den sonra Urfa’nın yetiştirdiği en güçlü divân şairlerinden biri de hiç şüphesiz Ömer Nüzhet’tir. XVIII. yüzyılda yaşayan Ömer Nüzhet, İstanbul’da bulunduğu dönemde 1766 yılında Nakşî ve Celvetî tarikatı şeyhi Şeyh Mustafa Rızâ Efendi’ye intisap etmiş ve ömrünün sonuna kadar bu intisabını devam ettirmiştir. Şeyhinin gözde bir müridi olan Nüzhet, mürşidi Şeyh Mustafa Rızâ’nın hayatını, eserlerini, tarikattaki faaliyetlerini ve menkıbelerini anlatmak üzere Menkıbe-i Evliyâiyye fî-Ahvâl-i Rızâiyye isimli bir eser kaleme almıştır. 1272 tarihinde eski harflerle İstanbul’da basılan eserin dört yazma nüshası tespit edilmiş, Mısır Kahire nüshası hariç yurtiçi kütüphanelerinde kayıtlı diğer üç nüsha esas alınarak tenkitli metin hazırlanmıştır. Bu çalışma bir giriş ve iki bölümden oluşmaktadır.