Bu roman, Biainili Krallığı’nda yaşanmış ve Assur istihbarat kayıtlarında geçen, gerçek bir olaya dayanır. Ancak esas itibari ile siyaset felsefesinin edebî hâle dökülmüş, mütevazı bir denemesidir.
Evet, tarih tekerrürden ibarettir ve bu hikâye de her asırda, her millette, her coğrafyada hep yaşanagelmiştir ki kuvvetle muhtemel, ila nihaye devam edecektir. İşte bu cihetle kitap; İbn-i Haldun, Machiavelli, Hannah Arendt gibi birçok düşünürün tespit ettiği gerçekleri, kendi hayatı ile acı bir şekilde teyit ve tasdik eden birinin, gelecek kuşaklara bu minvalde naçizane bir ikazıdır.
Bu roman, Biainili Krallığı’nda yaşanmış ve Assur istihbarat kayıtlarında geçen, gerçek bir olaya dayanır. Ancak esas itibari ile siyaset felsefesinin edebî hâle dökülmüş, mütevazı bir denemesidir.
Evet, tarih tekerrürden ibarettir ve bu hikâye de her asırda, her millette, her coğrafyada hep yaşanagelmiştir ki kuvvetle muhtemel, ila nihaye devam edecektir. İşte bu cihetle kitap; İbn-i Haldun, Machiavelli, Hannah Arendt gibi birçok düşünürün tespit ettiği gerçekleri, kendi hayatı ile acı bir şekilde teyit ve tasdik eden birinin, gelecek kuşaklara bu minvalde naçizane bir ikazıdır.