Bir Polonyalının Papa seçilmiş olmasının, Polonya'daki işçi ayaklanmasının, Afganistan'daki Sovyet işgaline karşı ABD destekli Taliban savaşının ve Kıbrıs-Yunanistan ihtilaflarının 12 Eylül 1980 darbesiyle ilişkisini düşündünüz mü hiç? Ya İsrail'in kuruluşunun hemen ardından Suriye'de yapılan ilk CIA darbesinin, 27 Mayıs 1960 darbesine etkisini?
Peki, ABD ve Sovyetler arasındaki Soğuk Savaş rekabetini, Filistin direniş hareketini, Prag Baharı'nın yol açtığı 1968 isyanlarını tartışmadan 12 Mart'ı anlamak mümkün mü sizce?
Murat Yetkin, Meraklısı İçin Darbeler Kitabı'nda Türkiye'nin siyasi coğrafyasında adım adım gezinerek, olayları, kişileri, kurumları birbirine bağlayan zinciri ustalıkla gözler önüne seriyor.
T24 - Demokrasiyi ıskalamak (Fikret Bila)
Çevresindeki ülkeler demokrasiden nasibini almamış din kurallarıyla, krallarla, emirlerle, hurafelerle yönetilirken 100 yıl önce çağdaş bir devlet yapısı kuran, çok partili hayata geçen Türkiye, demokrasiyi nasıl ıskaladı?
Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran parti olarak CHP'nin önümüzdeki seçimler için en büyük vaadinin "cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak" olması düşündürücü bir durum aslında.
Bunun anlamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir asırlık ömründe ulaşmaya çalıştığı demokrasiyi bütün çabalara karşın ıskalamış olmasıdır. Tıpkı Osmanlı'nın 19. yüzyılda sanayi devrimini ıskalaması gibi.
Her şeye karşın, halkı Müslüman olan ülkeler arasında kırık dökük de olsa laik yapısı ve demokrasi deneyimi olan tek ülke Türkiye Cumhuriyeti.
Bu nitelikleri, Türkiye'yi çevresindeki ülkelerden çok ileride tutuyor ama bu konumu, demokratik laik sistemi yerleştirdiği ve içselleştirdiği anlamına gelmiyor.
Özellikle 21. yüzyılın ilk çeyreğinde, yetersizliğinden şikâyetçi olduğumuz, demokratik ve laik halinden bile hızla uzaklaşıyor.
Çevresindeki ülkeler demokrasiden nasibini almamış din kurallarıyla, krallarla, emirlerle, hurafelerle yönetilirken 100 yıl önce çağdaş bir devlet yapısı kuran, çok partili hayata geçen Türkiye, demokrasiyi nasıl ıskaladı?
Bu sorunun en doyurucu yanıtlarından birini değerli meslektaşım Murat Yetkin, Doğan Kitap'tan yeni çıkan "Meraklısı İçin Darbeler Kitabı"nda veriyor.
Gazete Duvar ( Erhan Yılmaz)
Gazeteci-yazar Murat Yetkin, yeni kitabı Meraklısı İçin Darbeler Kitabı'nda Türkiye'nin siyasi kaderini belirleyen darbeleri mercek altına alıyor. İttihat ve Terakki'nin Babıâli Baskını'ndan 15 Temmuz 2016 darbe girişimine kadar uzanan tarihi, Türkiye'nin sınırları dışına taşarak, geniş bir coğrafyada tartışıyor.
T24 (Melis Karaca)
Gazeteci yazar Murat Yetkin, Türkiye'nin yakın siyasi tarihindeki darbeleri neden-sonuç ilişkisi kurarak mercek altına aldığı ‘Meraklısı İçin Darbeler Kitabı' nda darbeye giden yolda "iktidar hırsının" asli unsur olduğunu söyledi.
‘Meraklısı İçin Entrikalar', ‘Meraklısı İçin Casuslar‘ ve şimdi de ‘Meraklısı İçin Darbeler' kitaplarını yazan Yetkin, bugün bile Türkiye dâhil olmak üzere dünyanın her yerinde darbe tehditlerinin sürdüğünü, bunu azaltmanın yolunun ise “halkların adalet ve özgürlük yoluyla yönetime katılmasını sağlamaktan” geçtiğini vurguladı.
Ayşe Arman
Eğer entrikalara, komplolara, siyasetin görünmeyen yüzüne ve derin siyasi ilişkilere meraklıysanız hiç durmayın! Atlayın Murat Yetkin'in kitabının içine.
Bir Polonyalının Papa seçilmiş olmasının, Polonya'daki işçi ayaklanmasının, Afganistan'daki Sovyet işgaline karşı ABD destekli Taliban savaşının ve Kıbrıs-Yunanistan ihtilaflarının 12 Eylül 1980 darbesiyle ilişkisini düşündünüz mü hiç? Ya İsrail'in kuruluşunun hemen ardından Suriye'de yapılan ilk CIA darbesinin, 27 Mayıs 1960 darbesine etkisini?
Peki, ABD ve Sovyetler arasındaki Soğuk Savaş rekabetini, Filistin direniş hareketini, Prag Baharı'nın yol açtığı 1968 isyanlarını tartışmadan 12 Mart'ı anlamak mümkün mü sizce?
Murat Yetkin, Meraklısı İçin Darbeler Kitabı'nda Türkiye'nin siyasi coğrafyasında adım adım gezinerek, olayları, kişileri, kurumları birbirine bağlayan zinciri ustalıkla gözler önüne seriyor.
T24 - Demokrasiyi ıskalamak (Fikret Bila)
Çevresindeki ülkeler demokrasiden nasibini almamış din kurallarıyla, krallarla, emirlerle, hurafelerle yönetilirken 100 yıl önce çağdaş bir devlet yapısı kuran, çok partili hayata geçen Türkiye, demokrasiyi nasıl ıskaladı?
Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran parti olarak CHP'nin önümüzdeki seçimler için en büyük vaadinin "cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak" olması düşündürücü bir durum aslında.
Bunun anlamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir asırlık ömründe ulaşmaya çalıştığı demokrasiyi bütün çabalara karşın ıskalamış olmasıdır. Tıpkı Osmanlı'nın 19. yüzyılda sanayi devrimini ıskalaması gibi.
Her şeye karşın, halkı Müslüman olan ülkeler arasında kırık dökük de olsa laik yapısı ve demokrasi deneyimi olan tek ülke Türkiye Cumhuriyeti.
Bu nitelikleri, Türkiye'yi çevresindeki ülkelerden çok ileride tutuyor ama bu konumu, demokratik laik sistemi yerleştirdiği ve içselleştirdiği anlamına gelmiyor.
Özellikle 21. yüzyılın ilk çeyreğinde, yetersizliğinden şikâyetçi olduğumuz, demokratik ve laik halinden bile hızla uzaklaşıyor.
Çevresindeki ülkeler demokrasiden nasibini almamış din kurallarıyla, krallarla, emirlerle, hurafelerle yönetilirken 100 yıl önce çağdaş bir devlet yapısı kuran, çok partili hayata geçen Türkiye, demokrasiyi nasıl ıskaladı?
Bu sorunun en doyurucu yanıtlarından birini değerli meslektaşım Murat Yetkin, Doğan Kitap'tan yeni çıkan "Meraklısı İçin Darbeler Kitabı"nda veriyor.
Gazete Duvar ( Erhan Yılmaz)
Gazeteci-yazar Murat Yetkin, yeni kitabı Meraklısı İçin Darbeler Kitabı'nda Türkiye'nin siyasi kaderini belirleyen darbeleri mercek altına alıyor. İttihat ve Terakki'nin Babıâli Baskını'ndan 15 Temmuz 2016 darbe girişimine kadar uzanan tarihi, Türkiye'nin sınırları dışına taşarak, geniş bir coğrafyada tartışıyor.
T24 (Melis Karaca)
Gazeteci yazar Murat Yetkin, Türkiye'nin yakın siyasi tarihindeki darbeleri neden-sonuç ilişkisi kurarak mercek altına aldığı ‘Meraklısı İçin Darbeler Kitabı' nda darbeye giden yolda "iktidar hırsının" asli unsur olduğunu söyledi.
‘Meraklısı İçin Entrikalar', ‘Meraklısı İçin Casuslar‘ ve şimdi de ‘Meraklısı İçin Darbeler' kitaplarını yazan Yetkin, bugün bile Türkiye dâhil olmak üzere dünyanın her yerinde darbe tehditlerinin sürdüğünü, bunu azaltmanın yolunun ise “halkların adalet ve özgürlük yoluyla yönetime katılmasını sağlamaktan” geçtiğini vurguladı.
Ayşe Arman
Eğer entrikalara, komplolara, siyasetin görünmeyen yüzüne ve derin siyasi ilişkilere meraklıysanız hiç durmayın! Atlayın Murat Yetkin'in kitabının içine.