İnsana insan olma vasfını kazandıran duyguların başında merhamet duygusu gelmektedir. Yaratan’ın yaratılana lütfettiği “Rahmani bir nefes” olan merhamet, sadece insan için değil, bu nefesi içine çeken tüm varlık için sonsuz bir hayat kaynağıdır. Ancak yıkıcı duyguların hayatı yaşanılmaz hâle getirdiği günümüzde, bu duygu ne yazık ki insanlığın “yitik mirası” hâline gelmiştir.
Elinizdeki bu eser, merhametin anlam ve önemine yoğunlaşarak varoluşun özündeki bu duyguyu görünür hâle getirmeyi ve yeniden hayatın merkezine konumlanabilmesi için farkındalık oluşturmayı amaçlamıştır. Zira “daha mutlu bir yaşam için daha fazla merhamet” sloganıyla dalga dalga yayılacak bir bilinçlilik hâlinin, o çok beklenen ama bir türlü gerçekleşemeyen “merhamet devrimi”ni mümkün kılacağına inanılmaktadır.
İnsana insan olma vasfını kazandıran duyguların başında merhamet duygusu gelmektedir. Yaratan’ın yaratılana lütfettiği “Rahmani bir nefes” olan merhamet, sadece insan için değil, bu nefesi içine çeken tüm varlık için sonsuz bir hayat kaynağıdır. Ancak yıkıcı duyguların hayatı yaşanılmaz hâle getirdiği günümüzde, bu duygu ne yazık ki insanlığın “yitik mirası” hâline gelmiştir.
Elinizdeki bu eser, merhametin anlam ve önemine yoğunlaşarak varoluşun özündeki bu duyguyu görünür hâle getirmeyi ve yeniden hayatın merkezine konumlanabilmesi için farkındalık oluşturmayı amaçlamıştır. Zira “daha mutlu bir yaşam için daha fazla merhamet” sloganıyla dalga dalga yayılacak bir bilinçlilik hâlinin, o çok beklenen ama bir türlü gerçekleşemeyen “merhamet devrimi”ni mümkün kılacağına inanılmaktadır.