“Biz bir defalık sanat yapıyoruz bir defa söylüyoruz ve bitiyor.”
50 yıllık sanat yaşamı boyunca Türkiye’de ve Türkiye dışında opera ve konser şarkıcılığı yapmış bariton Mesut İktu’ya ait bu söz. Aynı zamanda Türkiye’de defalarca sanat kurumu, üniversite ve konservatuvar yöneticilikleri yapmış olan Prof. Mesut İktu'ya ait. Bu söz, ayrıca Mesut İktu’nun yaşamını da özetliyor. Bu yaşamın kendisini ise kitabı hazırlayan Seyit Yöre sunuyor.
Bu bir defalık sanatın nasıl icra edildiğine konser salonları dışından bakmamızı sağlayan bir tanıklık bu yaşam. Sanatçının aile, okul ve deneyimleriyle nasıl yetiştiğine olduğu kadar sahne hazırlıklarına orkestra, dekor, kostüm ve ışıkla uyumuna dair bir tanıklık.
Bir sanatçının deneyimlerinden kaynaklı bir yönetici olarak sanata ve sanat kurumlarının gelişimlerine kazandırdıklarına; yapamadıklarına, eksik kalanlara, zorunluluklara dair bir iç bakış.
Kitap, Mesut İktu'nun aile üyeleriyle özel yaşamından bağımsız da olmayan kariyerine, aynı zamanda Türkiye'de konservatuvarlar ile müzik ve sahne sanatları kurumlarının tarihine de ışık tutmakta; Türkiye içinde ve dışındaki birçok kişi ve kuruma ait anıları içermektedir.
Bir de itirafı var boş zamanlarında senfoni ve operaların şef partisyonlarını çözümleyen Mesut İktu’nun: “Benim hobim de müzik...”
Kitapta İktu’nun kişisel arşivinden sunulan belgelerin yanı sıra, okuyucuya internet bağlantı adresleri verilerek adı geçen eserlerin dinlenilmesi de amaçlanmıştır.
“Biz bir defalık sanat yapıyoruz bir defa söylüyoruz ve bitiyor.”
50 yıllık sanat yaşamı boyunca Türkiye’de ve Türkiye dışında opera ve konser şarkıcılığı yapmış bariton Mesut İktu’ya ait bu söz. Aynı zamanda Türkiye’de defalarca sanat kurumu, üniversite ve konservatuvar yöneticilikleri yapmış olan Prof. Mesut İktu'ya ait. Bu söz, ayrıca Mesut İktu’nun yaşamını da özetliyor. Bu yaşamın kendisini ise kitabı hazırlayan Seyit Yöre sunuyor.
Bu bir defalık sanatın nasıl icra edildiğine konser salonları dışından bakmamızı sağlayan bir tanıklık bu yaşam. Sanatçının aile, okul ve deneyimleriyle nasıl yetiştiğine olduğu kadar sahne hazırlıklarına orkestra, dekor, kostüm ve ışıkla uyumuna dair bir tanıklık.
Bir sanatçının deneyimlerinden kaynaklı bir yönetici olarak sanata ve sanat kurumlarının gelişimlerine kazandırdıklarına; yapamadıklarına, eksik kalanlara, zorunluluklara dair bir iç bakış.
Kitap, Mesut İktu'nun aile üyeleriyle özel yaşamından bağımsız da olmayan kariyerine, aynı zamanda Türkiye'de konservatuvarlar ile müzik ve sahne sanatları kurumlarının tarihine de ışık tutmakta; Türkiye içinde ve dışındaki birçok kişi ve kuruma ait anıları içermektedir.
Bir de itirafı var boş zamanlarında senfoni ve operaların şef partisyonlarını çözümleyen Mesut İktu’nun: “Benim hobim de müzik...”
Kitapta İktu’nun kişisel arşivinden sunulan belgelerin yanı sıra, okuyucuya internet bağlantı adresleri verilerek adı geçen eserlerin dinlenilmesi de amaçlanmıştır.