Milletin Cebinden Kamu-Özel İşbirliği

Stok Kodu:
9789944613194
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
256
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
180,00TL
135,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 16,50TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9789944613194
1272467
Milletin Cebinden
Milletin Cebinden Kamu-Özel İşbirliği
135.00

Çılgın projeler, devasa yeni şehirler ve inşaatlar, havaalanları, geçiş garantili köprüler, yatış garantili şehir hastaneleri…

Kamu-Özel İşbirliği’yle yapılmakta olan “Devasa Şehir Hastaneleri” kimin yararı için?

Kamu yararı adına yürütüldüğü iddia edilen “devasa” inşaatların sözleşmeleri, ödemeleri ve faturalar “ticari sır” denilerek saklanıyor.

Bu projelerin bugün kamuya yükü 81,2 milyar dolar!

Yatak başı maliyette ortaya çıkan dehşet verici farklar da dahil olmak üzere her şey MİLLETİN CEBİNDEN!

Yüzyıl sonra bu projeler bize neden imtiyazları hatırlatıyor?

Finans kapital Kamu-Özel İşbirliği sözleşmeleriyle bir hükümranlık kuruyor.

Uluslararası bankalar ve finans şirketlerinin, ülkemizde etkileri yıllarca sürecek bu “imtiyazlarını” açık etmemek için uğraşan politikacılar ve küresel finans sistemine verilen “DEVASA” ödünler…

Çiğdem Toker yılmıyor! Araştırmaya ve kamu adına sormaya devam ediyor: KÖİ sözleşmeleriyle MİLLETİN CEBİNDEN yapılan büyük soygunu ve politikacıların verdiği ödünleri, “İMTİYAZLAR”ı bu çalışmasında gözler önüne seriyor.

Usta gazeteci Çiğdem Toker, sağlıkta özelleştirmenin Truva Atı olarak adlandırılan şehir hastanelerinden “ticari sır” gerekçesiyle açıklanmayan ve küresel sermayeye aktarılan kamu kaynaklarını, ihaleleri ve konuya ilişkin belgeleri yakından izleyerek, gizlenen bilgilerin önemli bir bölümünü açığa çıkartıyor. (…)

Prof. Dr. Kayıhan Pala

Çiğdem Toker şehir hastanelerinin sağlık hizmetlerine, hastalara ve kamu finansmanına olan etkilerini inceliyor. Kitapta daha önce yazdığı gazete yazılarının yanı sıra kapsamlı bir değerlendirme de yapıyor. (…) Toker gazeteci ve hukukçu kimliğiyle konuyu ayrıntılı biçimde irdelemekte ve okuyucuya da yalın biçimde aktarmaktadır. Toker, şehir hastaneleri gibi çetrefilli bir konuyu “tekrar tekrar anlatma ihtiyacının, büyük oranda gazeteciliğin kuşatma altında oluşuyla ilgili” olduğunu söylüyor ve şehir hastanelerinin neden olduğu tahribatın anlaşılmasına katkı sağlıyor. 

 Prof. Dr. Uğur Emek 

Çılgın projeler, devasa yeni şehirler ve inşaatlar, havaalanları, geçiş garantili köprüler, yatış garantili şehir hastaneleri…

Kamu-Özel İşbirliği’yle yapılmakta olan “Devasa Şehir Hastaneleri” kimin yararı için?

Kamu yararı adına yürütüldüğü iddia edilen “devasa” inşaatların sözleşmeleri, ödemeleri ve faturalar “ticari sır” denilerek saklanıyor.

Bu projelerin bugün kamuya yükü 81,2 milyar dolar!

Yatak başı maliyette ortaya çıkan dehşet verici farklar da dahil olmak üzere her şey MİLLETİN CEBİNDEN!

Yüzyıl sonra bu projeler bize neden imtiyazları hatırlatıyor?

Finans kapital Kamu-Özel İşbirliği sözleşmeleriyle bir hükümranlık kuruyor.

Uluslararası bankalar ve finans şirketlerinin, ülkemizde etkileri yıllarca sürecek bu “imtiyazlarını” açık etmemek için uğraşan politikacılar ve küresel finans sistemine verilen “DEVASA” ödünler…

Çiğdem Toker yılmıyor! Araştırmaya ve kamu adına sormaya devam ediyor: KÖİ sözleşmeleriyle MİLLETİN CEBİNDEN yapılan büyük soygunu ve politikacıların verdiği ödünleri, “İMTİYAZLAR”ı bu çalışmasında gözler önüne seriyor.

Usta gazeteci Çiğdem Toker, sağlıkta özelleştirmenin Truva Atı olarak adlandırılan şehir hastanelerinden “ticari sır” gerekçesiyle açıklanmayan ve küresel sermayeye aktarılan kamu kaynaklarını, ihaleleri ve konuya ilişkin belgeleri yakından izleyerek, gizlenen bilgilerin önemli bir bölümünü açığa çıkartıyor. (…)

Prof. Dr. Kayıhan Pala

Çiğdem Toker şehir hastanelerinin sağlık hizmetlerine, hastalara ve kamu finansmanına olan etkilerini inceliyor. Kitapta daha önce yazdığı gazete yazılarının yanı sıra kapsamlı bir değerlendirme de yapıyor. (…) Toker gazeteci ve hukukçu kimliğiyle konuyu ayrıntılı biçimde irdelemekte ve okuyucuya da yalın biçimde aktarmaktadır. Toker, şehir hastaneleri gibi çetrefilli bir konuyu “tekrar tekrar anlatma ihtiyacının, büyük oranda gazeteciliğin kuşatma altında oluşuyla ilgili” olduğunu söylüyor ve şehir hastanelerinin neden olduğu tahribatın anlaşılmasına katkı sağlıyor. 

 Prof. Dr. Uğur Emek 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat