1894/96 doğumlu, 1916’dan itibaren devrimci mücadele içinde yeralan, 1917’de Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi’ne giren, Aul-Atin Meclisi Yürütme Komitesi üyeliğine seçilen ve başkan yardımcısı olan, Türkistan Milli Seçim Komitesine seçilen, Türkistan Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığına atanan, Birinci Doğu Halkları Kurultayı’na katılıp konuşma yapan, Komintern’ce Orta Asya Bölümü Başkan Yardımcılığına getirilen, Türkistan Komünist Partisi’nde Merkez Komitesi üyeliği yapan, Rusya Sovyet Federasyonu Halk Komiserliği Başkanı olan Rıskulov’un; Stalin’in katliamları çerçevesinde 21 Mayıs 1937’de evinin basılarak tutuklanması, 8 Şubat 1938’de idamla cezalandırılması, 10 Şubat 1938’de idam edilmesi, trajedi değil de nedir?
8 Aralık 1956’da,öldürülmesinden 18 yıl sonra mahkeme kararının yok sayılıp itibarının iade edilmesi de bu trajedinin devamından başka bir şey değildir.
Elimizdeki bu kitap, bu trajedinin perdesinin aralanmasıdır.
Hüseyin Adıgüzel, bu yapıtında; yaşamıyla, düşünceleriyle, mücadelesiyle, yaptıklarıyla yakın tarihimizin bir trajedisini günümüze getirirken, yakın tarihte, insanlığın geleceğinde çok önemli bir adım olan Sovyet Devriminin bilinmeyen bir kahramanını, “emperyalizmin can damarının Doğu halklarınca kesilmesi gerektiğini” düşünen bir Türk komünist aydınını Türk okurlarına kıvançla sunuyor. Tarihimize hoş geldin Turar Riskulov.
1894/96 doğumlu, 1916’dan itibaren devrimci mücadele içinde yeralan, 1917’de Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi’ne giren, Aul-Atin Meclisi Yürütme Komitesi üyeliğine seçilen ve başkan yardımcısı olan, Türkistan Milli Seçim Komitesine seçilen, Türkistan Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığına atanan, Birinci Doğu Halkları Kurultayı’na katılıp konuşma yapan, Komintern’ce Orta Asya Bölümü Başkan Yardımcılığına getirilen, Türkistan Komünist Partisi’nde Merkez Komitesi üyeliği yapan, Rusya Sovyet Federasyonu Halk Komiserliği Başkanı olan Rıskulov’un; Stalin’in katliamları çerçevesinde 21 Mayıs 1937’de evinin basılarak tutuklanması, 8 Şubat 1938’de idamla cezalandırılması, 10 Şubat 1938’de idam edilmesi, trajedi değil de nedir?
8 Aralık 1956’da,öldürülmesinden 18 yıl sonra mahkeme kararının yok sayılıp itibarının iade edilmesi de bu trajedinin devamından başka bir şey değildir.
Elimizdeki bu kitap, bu trajedinin perdesinin aralanmasıdır.
Hüseyin Adıgüzel, bu yapıtında; yaşamıyla, düşünceleriyle, mücadelesiyle, yaptıklarıyla yakın tarihimizin bir trajedisini günümüze getirirken, yakın tarihte, insanlığın geleceğinde çok önemli bir adım olan Sovyet Devriminin bilinmeyen bir kahramanını, “emperyalizmin can damarının Doğu halklarınca kesilmesi gerektiğini” düşünen bir Türk komünist aydınını Türk okurlarına kıvançla sunuyor. Tarihimize hoş geldin Turar Riskulov.