Sheffield, Bath ve Newcastle Üniversitelerinde mimarlık profesörlüğü yapmış Andrew Ballantyne’in kaleme aldığı, 1990 ve 2000 yıllarında Ulusal Mimarlık Ödülü’ne layık görülen ve şu anda İzmir Ekonomi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak ders veren Vedat Zeki Tokyay’ın Türkçeye çevirdiği “Mimari: Çok Kısa Bir Başlangıç”, mimaride pratiklik ile nesillerden nesillere miras kalan sanatsal yapıların arasındaki dengeyi tartışıyor ve mimarinin kültürel önemini serimliyor. Farklı tarihî dönemlere ait yapılar ile “barok” ve “modern” gibi tarzların tanıtıldığı kitapta Ballantyne, mimarinin gelenekler yoluyla nasıl anlam kazandığına ve kimlik hissine katkıda bulunduğuna değinerek binaların ekonomik, politik ve estetik önemini incelemek için detaylara iniyor.
Sheffield, Bath ve Newcastle Üniversitelerinde mimarlık profesörlüğü yapmış Andrew Ballantyne’in kaleme aldığı, 1990 ve 2000 yıllarında Ulusal Mimarlık Ödülü’ne layık görülen ve şu anda İzmir Ekonomi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak ders veren Vedat Zeki Tokyay’ın Türkçeye çevirdiği “Mimari: Çok Kısa Bir Başlangıç”, mimaride pratiklik ile nesillerden nesillere miras kalan sanatsal yapıların arasındaki dengeyi tartışıyor ve mimarinin kültürel önemini serimliyor. Farklı tarihî dönemlere ait yapılar ile “barok” ve “modern” gibi tarzların tanıtıldığı kitapta Ballantyne, mimarinin gelenekler yoluyla nasıl anlam kazandığına ve kimlik hissine katkıda bulunduğuna değinerek binaların ekonomik, politik ve estetik önemini incelemek için detaylara iniyor.