Mimarlık Denince

Stok Kodu:
9786058081109
Boyut:
16x23
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2023-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
350,00TL
280,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 34,22TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786058081109
1188663
Mimarlık Denince
Mimarlık Denince
280.00

Mimarlık, mühendislik, tasarım, kültür, sanat vb. konu başlıklarında kitaplar yayımlayan YEM Yayın’ın, Mimarlık Denince… adlı yeni kitabı çıktı.

Mimarlık Denince...’de Doğan Hasol, mimarlığın çeşitli alanlarında 60 yıla yakın bir süreçte edindiği deneyimlerin ışığında “mimarlığın ne olduğunu” ayrıntılarıyla anlatıyor; hattâ aykırı örneklerle, “ne olmadığını” da.
Mimarlığı çeşitli yönleriyle, mimar adaylarına ve konuya ilgi duyanlara yalın bir dil ve kurgu ile anlatıyor. Mimarlığın felsefe, sanat, tarih, teknoloji, malzeme, siyaset, çevre, kent vb. dallarla ilişkilerini de ortaya koyarak aktaran Doğan Hasol mimarlığa ilişkin özetle şunları söylüyor:
“Mimarlık dünyanın en eski mesleklerinden biridir. Buna karşılık toplumda, hak ettiği şekilde bilinir olduğu söylenemez. İnsanlar sürekli olarak mimarî çevrelerde yaşarlar: ev, okul, sokak, mahalle, parklar, kentler vd… Bunların tümü mimarî mekânlardır, ne var ki insanlar çoğu kez, mimarî mekânlarda yaşadıklarının farkında bile değildir... Mimarlık, soyut bir bireşim (sentez)dir. Bileşenleri, MÖ 1. yüzyıldan bu yana en basit tanımıyla ‘işlevsellik, dayanıklılık, estetik’ olarak kabul edilir. İyi mimarlık için bu bileşenlerden hiçbirinin yetersiz düzeyde olmaması gerekir...

Bir binayı ya da yapıyı, sıkça rastlandığı gibi, ‘güzel’ ya da ‘çirkin’ sıfatlarıyla yorumlamak anlamsızdır. Bu tür öznel (subjektif) yaklaşımlarla yapılan yorumlar belki yorumu yapanın mimarlık bilgisi ve kültürel düzeyi konusunda fikir verebilir, ama yapının mimarî eleştirisi olarak bir değer taşımaz... Mimarlık, zaman ve mekânda gelişir. Mimarî birikim geçmiş dönemlerin, uygarlıkların, tarihin de en somut yansımalarını gözler önüne serer... O anlatımın içinde kentin çevresel ve coğrafi özellikleri ve topoğrafyası da vardır. Mimarlık, sürekli değişen dünyanın anlatımıdır; toplumsal, siyasal, bilimsel, kültürel, teknolojik, sanatsal gelişmelerin, kavramsal çatışmaların çok boyutlu olarak somutlaşmış yansımasıdır...”

Mimarlık, mühendislik, tasarım, kültür, sanat vb. konu başlıklarında kitaplar yayımlayan YEM Yayın’ın, Mimarlık Denince… adlı yeni kitabı çıktı.

Mimarlık Denince...’de Doğan Hasol, mimarlığın çeşitli alanlarında 60 yıla yakın bir süreçte edindiği deneyimlerin ışığında “mimarlığın ne olduğunu” ayrıntılarıyla anlatıyor; hattâ aykırı örneklerle, “ne olmadığını” da.
Mimarlığı çeşitli yönleriyle, mimar adaylarına ve konuya ilgi duyanlara yalın bir dil ve kurgu ile anlatıyor. Mimarlığın felsefe, sanat, tarih, teknoloji, malzeme, siyaset, çevre, kent vb. dallarla ilişkilerini de ortaya koyarak aktaran Doğan Hasol mimarlığa ilişkin özetle şunları söylüyor:
“Mimarlık dünyanın en eski mesleklerinden biridir. Buna karşılık toplumda, hak ettiği şekilde bilinir olduğu söylenemez. İnsanlar sürekli olarak mimarî çevrelerde yaşarlar: ev, okul, sokak, mahalle, parklar, kentler vd… Bunların tümü mimarî mekânlardır, ne var ki insanlar çoğu kez, mimarî mekânlarda yaşadıklarının farkında bile değildir... Mimarlık, soyut bir bireşim (sentez)dir. Bileşenleri, MÖ 1. yüzyıldan bu yana en basit tanımıyla ‘işlevsellik, dayanıklılık, estetik’ olarak kabul edilir. İyi mimarlık için bu bileşenlerden hiçbirinin yetersiz düzeyde olmaması gerekir...

Bir binayı ya da yapıyı, sıkça rastlandığı gibi, ‘güzel’ ya da ‘çirkin’ sıfatlarıyla yorumlamak anlamsızdır. Bu tür öznel (subjektif) yaklaşımlarla yapılan yorumlar belki yorumu yapanın mimarlık bilgisi ve kültürel düzeyi konusunda fikir verebilir, ama yapının mimarî eleştirisi olarak bir değer taşımaz... Mimarlık, zaman ve mekânda gelişir. Mimarî birikim geçmiş dönemlerin, uygarlıkların, tarihin de en somut yansımalarını gözler önüne serer... O anlatımın içinde kentin çevresel ve coğrafi özellikleri ve topoğrafyası da vardır. Mimarlık, sürekli değişen dünyanın anlatımıdır; toplumsal, siyasal, bilimsel, kültürel, teknolojik, sanatsal gelişmelerin, kavramsal çatışmaların çok boyutlu olarak somutlaşmış yansımasıdır...”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat