Erich Auerbach'ın 1942-1945 arasında kaleme aldığı, edebiyat eleştirisinin bugün hâlâ tartışılabilen eserlerinden Mimesis'in öne çıkan özelliği, 20. Yüzyıl'ın ikinci yarısında bu alanda ortaya konulan sayısız yapıttan farklı olarak kuramlardan çok metinlere yönelmiş olması. Sözcük ve bağlaç seçimlerine varıncaya kadar, edebiyatın titizlikle ilişkisini irdeleyerek “gerçekliğin” yazılı eserlerde temsilini ve üslubu konu edinen Mimesis, edebiyat ile hayatta, hoyratlığa, savurganlığa yer olmadığını, sözcükleri cömertçe harcayabileceğimizi, ama harcamanın bir ekonomisi olduğunu hatırlatıyor.
Homeros ve Kitab-ı Mukaddes; Aziz Augustinus ve Ammianus Marcellinus; şövalye romansları, Dante ve Boccaccio; Antoine de la Sale, Shakespeare ve Rabelais; Montaigne ve Cervantes; Stendhal ve Virginia Woolf… Okumaya ve yorumlama hazzı için bizleri bekliyor.
Erich Auerbach'ın 1942-1945 arasında kaleme aldığı, edebiyat eleştirisinin bugün hâlâ tartışılabilen eserlerinden Mimesis'in öne çıkan özelliği, 20. Yüzyıl'ın ikinci yarısında bu alanda ortaya konulan sayısız yapıttan farklı olarak kuramlardan çok metinlere yönelmiş olması. Sözcük ve bağlaç seçimlerine varıncaya kadar, edebiyatın titizlikle ilişkisini irdeleyerek “gerçekliğin” yazılı eserlerde temsilini ve üslubu konu edinen Mimesis, edebiyat ile hayatta, hoyratlığa, savurganlığa yer olmadığını, sözcükleri cömertçe harcayabileceğimizi, ama harcamanın bir ekonomisi olduğunu hatırlatıyor.
Homeros ve Kitab-ı Mukaddes; Aziz Augustinus ve Ammianus Marcellinus; şövalye romansları, Dante ve Boccaccio; Antoine de la Sale, Shakespeare ve Rabelais; Montaigne ve Cervantes; Stendhal ve Virginia Woolf… Okumaya ve yorumlama hazzı için bizleri bekliyor.