Misallerle Bi’dat, Hurafe, Safsata

Stok Kodu:
9786256160255
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
168
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%24 indirimli
200,00TL
152,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 18,58TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786256160255
1362337
Misallerle Bi’dat, Hurafe, Safsata
Misallerle Bi’dat, Hurafe, Safsata
152.00

İstisnâsız bütün dinlerde, bu ister insanların uydurduğu sahte dinler isterse vahyedilmiş ilâhî din olsun, aslından, ilk hâlinden bir sapma, bir bozulma olmaktadır. Geçen zamanlar içerisinde o dîne eklemeler yâhut o dinden eksiltmeler yapılmaktadır. Yapılan tahrîfâtlara göre bunun adı bid'attir, hurâfedir, safsatadır.

Uydurma dinler, karakteri gereği zâten bu tür bozulmalara teşne olduğundan mevzûmuz dışıdır. Bizim asıl meselemiz ilâhi din üzerinde yapılan tahrif ve tahribatlar. Yâni, bütün Peygamberlere vahyedilen İslâm Dîni ile ilgili olanlardır.

Diğer Peygamber Efendilerimize vahyedilen dîni geçen zamanlar içerisinde tâbileri bid'atler, huâfeler ve safsatalarla tahrif ve tahrip etmişlerdir. Peygamber (sav) Efendimize vahyedilen ve son hâlini alan, Rabbimizin de âyeti kerîmede beyan ettiği üzere, İslâm Dîni'ni korumayı Kendi (cc) üzerine almıştır.

Bu korumayı Allah Teâlâ, Peygamber vârisi Rabbânî âlimler vâsıtasıyla yapmaktadır. O güzel insanların, Rasûlullah (sav)'ın emânet bıraktığı Kur'ân ve Sünnet çerçevesinde dîne samîmi sâhip çıkmaları ve sadâkatle onları muhafaza etme gâyretleri sûretiyle olmaktadır.

Bizlere düşün ise, îman ettiğimiz İslâm Dîni'ni Kur'ân ve Sünnet gerçeğinde öğrenmemiz, öğrendiğimiz doğruları samîmi olarak yaşamamız ve karşımıza çıkan meselelerde de yine bu iki doğru çerçevesinde çözümler getiren Rabbânî âlimlerimize müracaat etmektir.

Değilse hergün İslâm adına uydurulan sürüyle bid'at, hurâfe ve safsatalar bizleri de esir alır ve zamanla yaşaya yaşaya bu sapmalar gerçekmiş gibi maâzallah hayatımızın ayrılmaz bir parçası hâline geliverirler.

İstisnâsız bütün dinlerde, bu ister insanların uydurduğu sahte dinler isterse vahyedilmiş ilâhî din olsun, aslından, ilk hâlinden bir sapma, bir bozulma olmaktadır. Geçen zamanlar içerisinde o dîne eklemeler yâhut o dinden eksiltmeler yapılmaktadır. Yapılan tahrîfâtlara göre bunun adı bid'attir, hurâfedir, safsatadır.

Uydurma dinler, karakteri gereği zâten bu tür bozulmalara teşne olduğundan mevzûmuz dışıdır. Bizim asıl meselemiz ilâhi din üzerinde yapılan tahrif ve tahribatlar. Yâni, bütün Peygamberlere vahyedilen İslâm Dîni ile ilgili olanlardır.

Diğer Peygamber Efendilerimize vahyedilen dîni geçen zamanlar içerisinde tâbileri bid'atler, huâfeler ve safsatalarla tahrif ve tahrip etmişlerdir. Peygamber (sav) Efendimize vahyedilen ve son hâlini alan, Rabbimizin de âyeti kerîmede beyan ettiği üzere, İslâm Dîni'ni korumayı Kendi (cc) üzerine almıştır.

Bu korumayı Allah Teâlâ, Peygamber vârisi Rabbânî âlimler vâsıtasıyla yapmaktadır. O güzel insanların, Rasûlullah (sav)'ın emânet bıraktığı Kur'ân ve Sünnet çerçevesinde dîne samîmi sâhip çıkmaları ve sadâkatle onları muhafaza etme gâyretleri sûretiyle olmaktadır.

Bizlere düşün ise, îman ettiğimiz İslâm Dîni'ni Kur'ân ve Sünnet gerçeğinde öğrenmemiz, öğrendiğimiz doğruları samîmi olarak yaşamamız ve karşımıza çıkan meselelerde de yine bu iki doğru çerçevesinde çözümler getiren Rabbânî âlimlerimize müracaat etmektir.

Değilse hergün İslâm adına uydurulan sürüyle bid'at, hurâfe ve safsatalar bizleri de esir alır ve zamanla yaşaya yaşaya bu sapmalar gerçekmiş gibi maâzallah hayatımızın ayrılmaz bir parçası hâline geliverirler.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat