1256 yılında Gırnâta’ya bağlı bir kasabada doğan Ebû Hayyân, Arap Dili ve tefsir alanlarında öne çıkmış velud bir âlimdir. el-Bahrü’l-Muhît adlı tefsiri, tefsir tarihinde iz bırakmış önemli bir müfessirdir. 24 seneye yakın Endülüs bölgesinde kalmış, 1280 yılında Mısır’a hicret etmiştir. 1236’da Kurtuba’nın, 1258’de ise Bağdat’ın düşmesi İslam dünyasını derinden etkilemiş, İslam dünyasının kurtarıcısı, istikrar ve güven ortamının teminatı yeni kurulan Memlük devleti olmuştur. Vefatına yani 1344 yılına kadar da Mısır’da kalmış, tefsirini Kahire’de yazmıştır. el-Bahrü’l-Muhît’te, Teʾvîlât’a atfedilen 63 rivayet dikkatimizi çekmiştir. Tefsir literatüründe nam yapmış bu eserin Mâtürîdî’ye ait 63 rivayeti içermesi bir soru işaretidir. İşte bu çalışmamız ile bu sorunun cevabını bulmaya çalıştık. Mâverâünnehir bölgesine gitmediği bilinen Ebû Hayyân’ın o dönemin şartlarında Teʾvîlât’a dair nüshaları elde etmesi ve önemli görüp eserine alarak nakletmesi önemlidir. Ebû Hayyân’ın bu rivayetleri nasıl elde ettiğini bulabilmek için çalışmaya Ebû Hayyân’ın temas edebileceği Hanefî-Mâtürîdî alimleri tespit ederek başladık. Mısır ve Şam ile kayıtlayarak, Ebû Hayyân’ın yaşadığı asırda Mâtürîdî müellifleri hoca-talebe silsilesiyle tespit etmeye çalıştık. Karşılaştığımız manzara şaşırtıcı derecede Zengin bir Mâtürîdî birikimin Mısır ve Şam’da kökleştiğini göstermektedir. Ebû Hayyân’ın çevresindeki bu Mâtürîdî birikimi Siğnâkî üzerinden hoca-talebe zinciriyle Mâtürîdî’ye kadar ulaştırdık. Teʾvîlât’a atfen aktarılan 63 rivayetin, Teʾvîlât’taki karşılıklarını göstererek rivayetleri inceledik. Bu rivayetlerin kaynağı olabilecek Mâtürîdî alimlerin eserlerini inceledik. Bu incelediğimiz eserlerin temelinde Mâtürîdî kimliğinin mevcudiyetini göstermeye çalıştık. Böylelikle 14.yy’ın başlarında Hanefî-Mâtürîdî ulemanın Mısır ve Şam topraklarında ekolleştiğini tespit etmeye ve göstermeye gayret ettik.
1256 yılında Gırnâta’ya bağlı bir kasabada doğan Ebû Hayyân, Arap Dili ve tefsir alanlarında öne çıkmış velud bir âlimdir. el-Bahrü’l-Muhît adlı tefsiri, tefsir tarihinde iz bırakmış önemli bir müfessirdir. 24 seneye yakın Endülüs bölgesinde kalmış, 1280 yılında Mısır’a hicret etmiştir. 1236’da Kurtuba’nın, 1258’de ise Bağdat’ın düşmesi İslam dünyasını derinden etkilemiş, İslam dünyasının kurtarıcısı, istikrar ve güven ortamının teminatı yeni kurulan Memlük devleti olmuştur. Vefatına yani 1344 yılına kadar da Mısır’da kalmış, tefsirini Kahire’de yazmıştır. el-Bahrü’l-Muhît’te, Teʾvîlât’a atfedilen 63 rivayet dikkatimizi çekmiştir. Tefsir literatüründe nam yapmış bu eserin Mâtürîdî’ye ait 63 rivayeti içermesi bir soru işaretidir. İşte bu çalışmamız ile bu sorunun cevabını bulmaya çalıştık. Mâverâünnehir bölgesine gitmediği bilinen Ebû Hayyân’ın o dönemin şartlarında Teʾvîlât’a dair nüshaları elde etmesi ve önemli görüp eserine alarak nakletmesi önemlidir. Ebû Hayyân’ın bu rivayetleri nasıl elde ettiğini bulabilmek için çalışmaya Ebû Hayyân’ın temas edebileceği Hanefî-Mâtürîdî alimleri tespit ederek başladık. Mısır ve Şam ile kayıtlayarak, Ebû Hayyân’ın yaşadığı asırda Mâtürîdî müellifleri hoca-talebe silsilesiyle tespit etmeye çalıştık. Karşılaştığımız manzara şaşırtıcı derecede Zengin bir Mâtürîdî birikimin Mısır ve Şam’da kökleştiğini göstermektedir. Ebû Hayyân’ın çevresindeki bu Mâtürîdî birikimi Siğnâkî üzerinden hoca-talebe zinciriyle Mâtürîdî’ye kadar ulaştırdık. Teʾvîlât’a atfen aktarılan 63 rivayetin, Teʾvîlât’taki karşılıklarını göstererek rivayetleri inceledik. Bu rivayetlerin kaynağı olabilecek Mâtürîdî alimlerin eserlerini inceledik. Bu incelediğimiz eserlerin temelinde Mâtürîdî kimliğinin mevcudiyetini göstermeye çalıştık. Böylelikle 14.yy’ın başlarında Hanefî-Mâtürîdî ulemanın Mısır ve Şam topraklarında ekolleştiğini tespit etmeye ve göstermeye gayret ettik.