“Konağa yukarıdan bakarken bile heybeti belli oluyordu. Konak ve bahçesi neredeyse Enke'nin eski kasabası büyüklüğünde bir alana yayılmıştı. Üç katlıydı. Son kat çatı katına benziyordu. Çünkü ilk iki kata göre daralarak yükseliyordu duvarlar. Bazı yerlerde kuleleri andıran yapılar göze çarpıyordu. Koni şeklindeki çatının altında, yuvarlak duvarlar gözetleme kulesini olmalıydı. Son katın önünde büyük bir teras vardı. Binanın başında ve sonunda ise konak oval bir görüntü sergiliyordu.
Konak, bakımlı bahçenin tam ortasında bulunuyordu. Bahçe düzenlemesi labirenti andırıyordu. Konağa ulaşmak isteyenler, labirent bahçeyi geçmeliydi. Tabi yüksek demir duvarları geçip sınırları aşabilirlerse…”
“Enke ve Tulpar arasındaki ilişki bana en sevdiğim kitaplardan olan Jonathan Livingston'un Martı kitabını hatırlattı.”
-Psk. Dan. Gizem KOLÇAK
“Konağa yukarıdan bakarken bile heybeti belli oluyordu. Konak ve bahçesi neredeyse Enke'nin eski kasabası büyüklüğünde bir alana yayılmıştı. Üç katlıydı. Son kat çatı katına benziyordu. Çünkü ilk iki kata göre daralarak yükseliyordu duvarlar. Bazı yerlerde kuleleri andıran yapılar göze çarpıyordu. Koni şeklindeki çatının altında, yuvarlak duvarlar gözetleme kulesini olmalıydı. Son katın önünde büyük bir teras vardı. Binanın başında ve sonunda ise konak oval bir görüntü sergiliyordu.
Konak, bakımlı bahçenin tam ortasında bulunuyordu. Bahçe düzenlemesi labirenti andırıyordu. Konağa ulaşmak isteyenler, labirent bahçeyi geçmeliydi. Tabi yüksek demir duvarları geçip sınırları aşabilirlerse…”
“Enke ve Tulpar arasındaki ilişki bana en sevdiğim kitaplardan olan Jonathan Livingston'un Martı kitabını hatırlattı.”
-Psk. Dan. Gizem KOLÇAK