“Tüm duvarlar boştu. Misafirlerin dikkatini çekecek bir aksesuar ya da onlara bir anıyı hatırlatacak sözler olsun istemiyordu. Kişiler, birlikte geldikleri yakınlarına odaklansın, onlar için yeni bir kelimeyi kendi kafalarında üretsin istiyordu.”
Güneş Öztoprak, Karantina Duvarı'ndan sonra Mor Restoran romanıyla yeniden okurların karsısına çıkıyor. Nergis'in hikâyesi, ait olmak, yabancı olmak, aldatmak, sevmek, anne olmak ve her şeyden önemlisi kadın olmak konularında düşünmemize neden oluyor. Anlatılanların tadı, bir restoran mutfağının atmosferiyle birleşince iki kat artıyor. Okudukça, bir restorana oturup yediğimiz yemeklerin yapıldığı mutfakla ilgili daha önce hiç akla gelmemiş soruları sormak istiyor insan. Hatta mutfaktakiler ile tanışmak...
“Tüm duvarlar boştu. Misafirlerin dikkatini çekecek bir aksesuar ya da onlara bir anıyı hatırlatacak sözler olsun istemiyordu. Kişiler, birlikte geldikleri yakınlarına odaklansın, onlar için yeni bir kelimeyi kendi kafalarında üretsin istiyordu.”
Güneş Öztoprak, Karantina Duvarı'ndan sonra Mor Restoran romanıyla yeniden okurların karsısına çıkıyor. Nergis'in hikâyesi, ait olmak, yabancı olmak, aldatmak, sevmek, anne olmak ve her şeyden önemlisi kadın olmak konularında düşünmemize neden oluyor. Anlatılanların tadı, bir restoran mutfağının atmosferiyle birleşince iki kat artıyor. Okudukça, bir restorana oturup yediğimiz yemeklerin yapıldığı mutfakla ilgili daha önce hiç akla gelmemiş soruları sormak istiyor insan. Hatta mutfaktakiler ile tanışmak...