20. yüzyıl Türk fikir hayatının en üretken kalemlerinden Yusuf Akçura; MuAsır Avrupa’da Siyasi ve İctimai Fikirler ve Fikri Cereyanlar kitabında yalnızca Avrupa’nın değil, bütün dünyanın seyrini değiştiren fikir akımlarını ve o fikir akımlarının “millet”, “hürriyet”, “müsavat” [eşitlik], “adalet”, “emek” gibi o efsunlu kavramlarını tetkik ediyor. Yusuf Akçura; Türk tarihinin belki de en muhataralı, en sancılı döneminden yani “imparatorluk”tan “ulus-devlet”e geçilen yolda, en ufak bir panik emaresi göstermeden, Türk fikir ve toplum hayatını derinden etkileyen siyasi ve toplumsal fikirleri, ilk ortaya çıktıkları andan o güne kadarki mevcut durumlarına varıncaya dek tartışıyor. Akçura, hiç şüphe yok ki, yeni yüzyılın “kitle” yüzyılı olacağını erken müşahede etmiş ve “kitle”leri harekete geçiren büyük fikir akımlarını mercek altına alarak, bunların yeni Türk devletinin varlığını sürdürmesinde ne gibi katkıları olabileceğini tahlil etmiştir.
20. yüzyıl Türk fikir hayatının en üretken kalemlerinden Yusuf Akçura; MuAsır Avrupa’da Siyasi ve İctimai Fikirler ve Fikri Cereyanlar kitabında yalnızca Avrupa’nın değil, bütün dünyanın seyrini değiştiren fikir akımlarını ve o fikir akımlarının “millet”, “hürriyet”, “müsavat” [eşitlik], “adalet”, “emek” gibi o efsunlu kavramlarını tetkik ediyor. Yusuf Akçura; Türk tarihinin belki de en muhataralı, en sancılı döneminden yani “imparatorluk”tan “ulus-devlet”e geçilen yolda, en ufak bir panik emaresi göstermeden, Türk fikir ve toplum hayatını derinden etkileyen siyasi ve toplumsal fikirleri, ilk ortaya çıktıkları andan o güne kadarki mevcut durumlarına varıncaya dek tartışıyor. Akçura, hiç şüphe yok ki, yeni yüzyılın “kitle” yüzyılı olacağını erken müşahede etmiş ve “kitle”leri harekete geçiren büyük fikir akımlarını mercek altına alarak, bunların yeni Türk devletinin varlığını sürdürmesinde ne gibi katkıları olabileceğini tahlil etmiştir.