“Mukaddesatçı, toplumsal dünyada yaşanan bütün sorunların müsebbibinin Batı ve onun değerler dünyasını uygulayanlar olduğu biçiminde bir akıl yürütür. Bu akıl yürütmenin doğal sonucu, toplumun bütün dertlerini yaratanın Kemalizm ve Tek Parti dönemi olduğu biçiminde kolayca günah keçisi bulmanın reaksiyonerliğinin içselleştirilmesidir. (…) Yapılan şey, daha çok kendilerine yaşatıldığı düşünülen mağduriyetlerin oluşturduğu hıncın, kederin ve kendi mevcut tahayyülünden memnuniyetin konforunu yaşamaktır.”
Ertuğrul Meşe, kutsal saydıkları etrafında bir dogma oluşturan mukaddesatçı ideolojinin oluşumunda Kemalizmin negatif bir kurucu rol oynadığını gösteriyor. Bütün kayıpların, mağduriyetlerin, mahrumiyetlerin, kötülüklerin kaynağı olarak kurgulanan Kemalizme karşıtlık, yakıtını nefret ve hınçtan alan bir tahkir ve tezyif söylemi olarak tezahür ediyor.
İslâmcıların Atatürk ve Cumhuriyet algılarının sosyolojik bir analizini yapmayı amaçlayan Mukaddesatçı Anti-Kemalizm, tarikatlarda ve mukaddesatçı aydınlar (son Şeyhülislâm Mustafa Sabri, Eşref Edip, Necip Fazıl, Osman Yüksel Serdengeçti) arasında anti-Kemalist söylemin temalarını, motiflerini, üslubunu ayrıntısıyla inceliyor.
“Mukaddesatçı, toplumsal dünyada yaşanan bütün sorunların müsebbibinin Batı ve onun değerler dünyasını uygulayanlar olduğu biçiminde bir akıl yürütür. Bu akıl yürütmenin doğal sonucu, toplumun bütün dertlerini yaratanın Kemalizm ve Tek Parti dönemi olduğu biçiminde kolayca günah keçisi bulmanın reaksiyonerliğinin içselleştirilmesidir. (…) Yapılan şey, daha çok kendilerine yaşatıldığı düşünülen mağduriyetlerin oluşturduğu hıncın, kederin ve kendi mevcut tahayyülünden memnuniyetin konforunu yaşamaktır.”
Ertuğrul Meşe, kutsal saydıkları etrafında bir dogma oluşturan mukaddesatçı ideolojinin oluşumunda Kemalizmin negatif bir kurucu rol oynadığını gösteriyor. Bütün kayıpların, mağduriyetlerin, mahrumiyetlerin, kötülüklerin kaynağı olarak kurgulanan Kemalizme karşıtlık, yakıtını nefret ve hınçtan alan bir tahkir ve tezyif söylemi olarak tezahür ediyor.
İslâmcıların Atatürk ve Cumhuriyet algılarının sosyolojik bir analizini yapmayı amaçlayan Mukaddesatçı Anti-Kemalizm, tarikatlarda ve mukaddesatçı aydınlar (son Şeyhülislâm Mustafa Sabri, Eşref Edip, Necip Fazıl, Osman Yüksel Serdengeçti) arasında anti-Kemalist söylemin temalarını, motiflerini, üslubunu ayrıntısıyla inceliyor.