Zemahşerî tarafından 1128-1144 yılları arasında yazılan Mukaddimetü’l-Edeb, Dîvânu Lugâti’t-Türk’ten sonra Orta Türkçe Dönemi’nin en zengin ve en önemli sözlük malzemesine sahip eseri olarak gösterilir.
Bu çalışmayla tarih ve içerik bakımından eserin en önemli nüshaları olarak gösterilen Paris, Yozgat ve Berlin nüshalarından “Paris ve Yozgat” nüshalarının söz varlığını literatüre dâhil etmek amaçlanmıştır. İki metnin dil özelliklerine dair “Giriş” bölümündeki notlar; “Metin” bölümündeki transkripsiyonlu okuma; Arapçadan Türkçeye aktarımdaki tutum ile sözcüksel ve yapısal denklikleri göstermek üzere düzenlenen “Dizin” bölümü çalışmanın çıktılarını oluşturmaktadır
Zemahşerî tarafından 1128-1144 yılları arasında yazılan Mukaddimetü’l-Edeb, Dîvânu Lugâti’t-Türk’ten sonra Orta Türkçe Dönemi’nin en zengin ve en önemli sözlük malzemesine sahip eseri olarak gösterilir.
Bu çalışmayla tarih ve içerik bakımından eserin en önemli nüshaları olarak gösterilen Paris, Yozgat ve Berlin nüshalarından “Paris ve Yozgat” nüshalarının söz varlığını literatüre dâhil etmek amaçlanmıştır. İki metnin dil özelliklerine dair “Giriş” bölümündeki notlar; “Metin” bölümündeki transkripsiyonlu okuma; Arapçadan Türkçeye aktarımdaki tutum ile sözcüksel ve yapısal denklikleri göstermek üzere düzenlenen “Dizin” bölümü çalışmanın çıktılarını oluşturmaktadır