Bu kitap Murathan Mungan'ın Son İstanbul, Cenk Hikâyeleri, Kırk Oda, Lâl Masallar ve Kaf Dağının Önü adlı yapıtlarının kültürel örüntüsü üzerine bir okuma denemesidir. Halk anlatı geleneğini postmodernist edebiyatın olanaklarıyla birleştiren Mungan'ın Türk edebiyatına büyük katkısı halk kültüründen, mit, destan, masal; efsane ve hikâyelerinden süzdüğü kültürel mirası günümüze kültürel ve edebi görecelikle taşımasıdır. Mungan'ın sanatı geçmiş ve şimdi arasında alaycı ve çılgınca bağlar kurarak zayıf halkalarını sorgularken, feodalite ve Türkiye modernizmiyle hesaplaşır. Diğer yandan kültürün olumlu değerlerini; eski Mardin’i, İstanbul’u ve kimliklerini nostaljik bir sitemle anar. Onun anlatılarında birey olma, aşk ve dostluk; sınıf, din, cinsiyet ayrımı ve kültürel hegemonya yüzünden dün olduğu gibi bugün de imkânsızdır. Mungan okuyucusu, kültürün anonim şiddetine kurban edilmiş kişilerin bir ahlak ve estetik oluşturmalarına tanıklık ederken kültürel belleği ve benliğiyle de yüzleşir…
Bu kitap Murathan Mungan'ın Son İstanbul, Cenk Hikâyeleri, Kırk Oda, Lâl Masallar ve Kaf Dağının Önü adlı yapıtlarının kültürel örüntüsü üzerine bir okuma denemesidir. Halk anlatı geleneğini postmodernist edebiyatın olanaklarıyla birleştiren Mungan'ın Türk edebiyatına büyük katkısı halk kültüründen, mit, destan, masal; efsane ve hikâyelerinden süzdüğü kültürel mirası günümüze kültürel ve edebi görecelikle taşımasıdır. Mungan'ın sanatı geçmiş ve şimdi arasında alaycı ve çılgınca bağlar kurarak zayıf halkalarını sorgularken, feodalite ve Türkiye modernizmiyle hesaplaşır. Diğer yandan kültürün olumlu değerlerini; eski Mardin’i, İstanbul’u ve kimliklerini nostaljik bir sitemle anar. Onun anlatılarında birey olma, aşk ve dostluk; sınıf, din, cinsiyet ayrımı ve kültürel hegemonya yüzünden dün olduğu gibi bugün de imkânsızdır. Mungan okuyucusu, kültürün anonim şiddetine kurban edilmiş kişilerin bir ahlak ve estetik oluşturmalarına tanıklık ederken kültürel belleği ve benliğiyle de yüzleşir…