Batı'yı tanımak öyle zannedildiği kadar kolay bir iş değildir ve bir yöntem ve eleştirel düşünce gerektirir. Bu noktada kitabımızın konusunu teşkil edensosyalizm 19. yy.dan başlayarak kendi tarihsel-toplumsal anlamının ötesinde Müslümanlar için de özel bir önem ifade etmektedir. Sosyalizm; Batı düşüncesi, siyaseti ve uluslar arası ilişkileri bakımından bize ''muhalif'' bir sistem sunmakta,analitik birBatı okuması (Oksidentalizm) imkânı vermektedir. Hatta en uç ihtilalci yorumu Marksizm, Batı sisteminden tam bir ''kopuş'', yeni bir çağ başlatma iddiasındadır. dolayısıyla sosyalizmi tanımak, düşmanımızın en yakın düşmanını tanımaktır. Bu tespit de bize değil, geçtiğimiz yüzyılın İslamcı aydınlarına aittir. ''Marksist'' hareketler bir yana; 2017'de üzerinden tam yüz yıl geçecek olanBolşevik İhtilaliylekurulan diyalogdan başlayarak sosyalizmin İslam dünyasına gerçekçi etkisi işte bu espriden hareketle aslında bizzat dönemin İslamcılarının eliyle olmuştur.
Batı'yı tanımak öyle zannedildiği kadar kolay bir iş değildir ve bir yöntem ve eleştirel düşünce gerektirir. Bu noktada kitabımızın konusunu teşkil edensosyalizm 19. yy.dan başlayarak kendi tarihsel-toplumsal anlamının ötesinde Müslümanlar için de özel bir önem ifade etmektedir. Sosyalizm; Batı düşüncesi, siyaseti ve uluslar arası ilişkileri bakımından bize ''muhalif'' bir sistem sunmakta,analitik birBatı okuması (Oksidentalizm) imkânı vermektedir. Hatta en uç ihtilalci yorumu Marksizm, Batı sisteminden tam bir ''kopuş'', yeni bir çağ başlatma iddiasındadır. dolayısıyla sosyalizmi tanımak, düşmanımızın en yakın düşmanını tanımaktır. Bu tespit de bize değil, geçtiğimiz yüzyılın İslamcı aydınlarına aittir. ''Marksist'' hareketler bir yana; 2017'de üzerinden tam yüz yıl geçecek olanBolşevik İhtilaliylekurulan diyalogdan başlayarak sosyalizmin İslam dünyasına gerçekçi etkisi işte bu espriden hareketle aslında bizzat dönemin İslamcılarının eliyle olmuştur.