Musul Vilayet Konseyi - Bir Ayrılığın Hikayesi

Stok Kodu:
9786058361867
Boyut:
16x23
Sayfa Sayısı:
216
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2024-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%19 indirimli
210,00TL
170,10TL
Taksitli fiyat: 9 x 20,79TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786058361867
1060699
Musul
Musul Vilayet Konseyi - Bir Ayrılığın Hikayesi
170.10

Osmanlı Devleti’nin varisi olan Türkiye Cumhuriyeti için Kuzey Irak değil, Musul Vilayeti olduğunu söyleyen ve vilayetin Irak’a 1926’da şartlı bir şekilde bağlandığını ve Türk devletinin vilayet üzerinde uluslararası anlaşmalarca sabit meşru yasal haklara sahip olduğunu söyleyen Keller’e göre; Türkiye sadece aktif bir diplomasiyle bile Kuzey Irak topoğrafyasının taşlarını yerinden oynatabilir ve tüm dengeleri değiştirebilir.

Keller’in danışmanlığını ve temsilciliğini yaptığı Musul Vilayeti Konseyi Türk Devleti’nin Kuzey Irak politikasının şekillenmesinde merkezi bir rol oynayabilir ve Türk Devleti ile de işbirliği yapabilir. Keller sicili bozuk Kürt liderleri yerine Kuzey Irak sosyolojik realitelerini temsile daha layık liderlerin ve insanların konseyin bünyesinde bulunduğunu ifade ediyor.

Peki Türk Milleti ve Devleti Musul Vilayeti Konseyi’nin yükselen sesini duymaya ve kanayan yaralara parmak basmaya hazır mı? Veya son iki yüzyıllık tarihimizde defaten yaşadığımız gibi Kuzey Irak’ta da oldu-bittilere mi razı olacağız?

Osmanlı Devleti’nin varisi olan Türkiye Cumhuriyeti için Kuzey Irak değil, Musul Vilayeti olduğunu söyleyen ve vilayetin Irak’a 1926’da şartlı bir şekilde bağlandığını ve Türk devletinin vilayet üzerinde uluslararası anlaşmalarca sabit meşru yasal haklara sahip olduğunu söyleyen Keller’e göre; Türkiye sadece aktif bir diplomasiyle bile Kuzey Irak topoğrafyasının taşlarını yerinden oynatabilir ve tüm dengeleri değiştirebilir.

Keller’in danışmanlığını ve temsilciliğini yaptığı Musul Vilayeti Konseyi Türk Devleti’nin Kuzey Irak politikasının şekillenmesinde merkezi bir rol oynayabilir ve Türk Devleti ile de işbirliği yapabilir. Keller sicili bozuk Kürt liderleri yerine Kuzey Irak sosyolojik realitelerini temsile daha layık liderlerin ve insanların konseyin bünyesinde bulunduğunu ifade ediyor.

Peki Türk Milleti ve Devleti Musul Vilayeti Konseyi’nin yükselen sesini duymaya ve kanayan yaralara parmak basmaya hazır mı? Veya son iki yüzyıllık tarihimizde defaten yaşadığımız gibi Kuzey Irak’ta da oldu-bittilere mi razı olacağız?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat