Mütareke Döneminde Mahkûm Olmak - İşgal Yıllarında Osmanlı Hapishanelerinin Genel Durumu (1918-1922)
Mondros Mütarekesi’nin 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanmasının ardından İtilaf Devletleri’nin siyasi ve askeri müdahalelerinin başladığı işgal dönemine girilmiştir. İtilaf Devletleri, mütarekenin dördüncü maddesinde yer alan harp esirlerinin ve Ermenilerin teslimine ilişkin maddeyi kendilerince yorumlayarak başta İstanbul’dakiler olmak üzere Osmanlı hapishanelerine müdahale etmişler ve diledikleri mahkûmları serbest bırakmışlardır. İtilaf Devletleri’nin hapishanelere yaptıkları fütursuz müdahaleler Osmanlı Devleti’nin asayişini bozmuş ve siyasi otoritesini zayıflatmıştır. Bu durum, hapishanelerde firar ve isyan gibi birçok olayın yaşanmasında etkili olmuştur. Mütareke yıllarında Osmanlı hapishanelerinin eski, yetersiz ve kalabalık olmasına iaşe teminindeki sıkıntılar da eklenince hijyen koşulları giderek kötüleşmiş ve bulaşıcı hastalıklar ortaya çıkmıştır. Hapishanelerde meydana gelen sorunları çözmek için alınan kararlar ise çoğu kez mali imkânsızlıklar sebebiyle uygulanamamıştır. Bu durum İtilaf Devletleri’nin müdahalelerine zemin hazırlamıştır. Dolayısıyla işgal, en ağır boyutuyla Osmanlı hapishanelerinde kendini hissettirmiştir.
Mondros Mütarekesi’nin 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanmasının ardından İtilaf Devletleri’nin siyasi ve askeri müdahalelerinin başladığı işgal dönemine girilmiştir. İtilaf Devletleri, mütarekenin dördüncü maddesinde yer alan harp esirlerinin ve Ermenilerin teslimine ilişkin maddeyi kendilerince yorumlayarak başta İstanbul’dakiler olmak üzere Osmanlı hapishanelerine müdahale etmişler ve diledikleri mahkûmları serbest bırakmışlardır. İtilaf Devletleri’nin hapishanelere yaptıkları fütursuz müdahaleler Osmanlı Devleti’nin asayişini bozmuş ve siyasi otoritesini zayıflatmıştır. Bu durum, hapishanelerde firar ve isyan gibi birçok olayın yaşanmasında etkili olmuştur. Mütareke yıllarında Osmanlı hapishanelerinin eski, yetersiz ve kalabalık olmasına iaşe teminindeki sıkıntılar da eklenince hijyen koşulları giderek kötüleşmiş ve bulaşıcı hastalıklar ortaya çıkmıştır. Hapishanelerde meydana gelen sorunları çözmek için alınan kararlar ise çoğu kez mali imkânsızlıklar sebebiyle uygulanamamıştır. Bu durum İtilaf Devletleri’nin müdahalelerine zemin hazırlamıştır. Dolayısıyla işgal, en ağır boyutuyla Osmanlı hapishanelerinde kendini hissettirmiştir.