Kazakistan’ın Farab şehrinde doğan Farabi (872-950), İslam’ın altın çağı olarak nitelendirilen bir dönemde yaşamış filozof, bilim insanı, gökbilimci, mantıkçı ve müzisyendir. Farabi, onu Aristoteles’ten sonraki en büyük felsefi otorite olarak ünlendiren (Farabi “İkinci Üstat” olarak bilinir) felsefe ve mantık çalışmalarının yanı sıra siyaseti de konu edinmiştir. Farabi ayrıca, felsefi öğretilerin dinî öğretilerle çatışmadığını, felsefe etkinliğinin de dine karşı bir uğraş olmadığını savunan geleneğin başı olarak kabul edilir. Farabi, klasik siyaset felsefesini İslam’la birleştirmeye çalışmıştır.
Mutluluğun Kazanılması, Farabi’nin yalnızca mutluluk kavramını ele aldığı bir eser olmayıp farklı bilim türlerini, bunların ayrı ayrı önemini ve nasıl gerçekleştirilebileceklerini anlatmayı amaçlamaktadır. Farabi’ye göre mutluluk, mutlak iyidir. Ulaşılması gereken, ondan daha yüksek hiçbir şey yoktur ve yaşamın amacı mutluluğa ulaşmaktır. Dolayısıyla bu amacın gerçekleşmesini sağlayan her şey iyi, mutluluğa ulaşmayı engelleyen her şey kötüdür. İnsan, nihai mükemmellik olan mutluluğu elde etmek için var edilmiştir ve bu amaca götüren erdemleri Farabi detaylı olarak açıklamıştır.
Kazakistan’ın Farab şehrinde doğan Farabi (872-950), İslam’ın altın çağı olarak nitelendirilen bir dönemde yaşamış filozof, bilim insanı, gökbilimci, mantıkçı ve müzisyendir. Farabi, onu Aristoteles’ten sonraki en büyük felsefi otorite olarak ünlendiren (Farabi “İkinci Üstat” olarak bilinir) felsefe ve mantık çalışmalarının yanı sıra siyaseti de konu edinmiştir. Farabi ayrıca, felsefi öğretilerin dinî öğretilerle çatışmadığını, felsefe etkinliğinin de dine karşı bir uğraş olmadığını savunan geleneğin başı olarak kabul edilir. Farabi, klasik siyaset felsefesini İslam’la birleştirmeye çalışmıştır.
Mutluluğun Kazanılması, Farabi’nin yalnızca mutluluk kavramını ele aldığı bir eser olmayıp farklı bilim türlerini, bunların ayrı ayrı önemini ve nasıl gerçekleştirilebileceklerini anlatmayı amaçlamaktadır. Farabi’ye göre mutluluk, mutlak iyidir. Ulaşılması gereken, ondan daha yüksek hiçbir şey yoktur ve yaşamın amacı mutluluğa ulaşmaktır. Dolayısıyla bu amacın gerçekleşmesini sağlayan her şey iyi, mutluluğa ulaşmayı engelleyen her şey kötüdür. İnsan, nihai mükemmellik olan mutluluğu elde etmek için var edilmiştir ve bu amaca götüren erdemleri Farabi detaylı olarak açıklamıştır.