Hangi ortam olursa olsun müzik dinleme eyleminin tekrara yönelik bir yapısı vardır. Radyo ve televizyon gibi izleyicilerin yayınları kontrol edemedikleri ortamlarda bile, müzik parçalarının yayın akışında tekrarları olmaktadır. Yeni piyasaya çıkmış olan müzik parçalarının bu tekrar sıklığı daha fazladır. Bireylerin kendi seçtikleri müzikleri dinledikleri ortamlarda da yine tekrar durumu söz konusudur, çünkü insanlar dinlemekten hoşlandıkları müzik parçalarını tekrar tekrar dinleyebilirler. 1951 yılında bir radyo yayıncısı olan Storz’un aklına parlak bir fikir geldi. Neden kendi radyo istasyonlarında da plakları bar müşterilerinin juke-box’da çaldığı şekilde tekrar tekrar çalmasınlardı? Bu yeni uygulamanın başarılı olabilmesi için radyo yayın akışının hızlandırılarak sıkıcılıktan kurtarılması gerekiyordu. Spikerler haberleri hızlı okuyacak, önceden kaydedilmiş reklâmlar karışık seslerle neşelenecek ve disc jokeyler programlarını yayınlarken şakalar, espriler eşliğinde programlarını kişiselleştirdikleri duygusunu yansıtacaklardı. Şüphesiz müzik dinleyicisi açısından tekrarın önemini anlayan ilk kişi Storz değildi. Az sayıda birkaç popüler şarkıyı yayınlama düşüncesi, en azından on yılı aşkın süredir ayakta duran Your Hit Parade adlı Amerikan yayıncılık kurumu kadar eskiydi. 1934’te radyoda başlayıp, 1950’de televizyona taşınan bu haftalık şov ülkenin en sevilen şarkılarını on numaradan bir numaraya doğru çalarak tekrarlıyordu...
Hangi ortam olursa olsun müzik dinleme eyleminin tekrara yönelik bir yapısı vardır. Radyo ve televizyon gibi izleyicilerin yayınları kontrol edemedikleri ortamlarda bile, müzik parçalarının yayın akışında tekrarları olmaktadır. Yeni piyasaya çıkmış olan müzik parçalarının bu tekrar sıklığı daha fazladır. Bireylerin kendi seçtikleri müzikleri dinledikleri ortamlarda da yine tekrar durumu söz konusudur, çünkü insanlar dinlemekten hoşlandıkları müzik parçalarını tekrar tekrar dinleyebilirler. 1951 yılında bir radyo yayıncısı olan Storz’un aklına parlak bir fikir geldi. Neden kendi radyo istasyonlarında da plakları bar müşterilerinin juke-box’da çaldığı şekilde tekrar tekrar çalmasınlardı? Bu yeni uygulamanın başarılı olabilmesi için radyo yayın akışının hızlandırılarak sıkıcılıktan kurtarılması gerekiyordu. Spikerler haberleri hızlı okuyacak, önceden kaydedilmiş reklâmlar karışık seslerle neşelenecek ve disc jokeyler programlarını yayınlarken şakalar, espriler eşliğinde programlarını kişiselleştirdikleri duygusunu yansıtacaklardı. Şüphesiz müzik dinleyicisi açısından tekrarın önemini anlayan ilk kişi Storz değildi. Az sayıda birkaç popüler şarkıyı yayınlama düşüncesi, en azından on yılı aşkın süredir ayakta duran Your Hit Parade adlı Amerikan yayıncılık kurumu kadar eskiydi. 1934’te radyoda başlayıp, 1950’de televizyona taşınan bu haftalık şov ülkenin en sevilen şarkılarını on numaradan bir numaraya doğru çalarak tekrarlıyordu...