“Ayıcı parsayı toplar, koltuğunda sopası, bir elinde tef, ötekinde zincir, ağır ezgi, fıstıkî makamla yürür.”
Hüseyin Rahmi Gürpınar
“Biz bakırcıyız, diyor, mahalleleri dolaşır, kalaylanacak bakır toplarız. Sonra harman vakti gelir, harmanlarda çalışırız. İlk soğukla beraber geçer gideriz Edirne taraflarına.”
Sait Faik Abasıyanık
Göçebe hayat tarzları, yaşayış biçimleri, bu hayat tarzlarından vazgeçemeyişleri, kimlikleri gibi pek çok farklı yönleriyle Çingeneler edebî eserlerde de kendilerinde yer bulmuşlardır. Müzisyenlikten Cellatlığa, kültür mozaiğimizin en renkli parçasını oluşturan Çingenelerin hayatının edebiyata yansımasını inceliyor.
“Ayıcı parsayı toplar, koltuğunda sopası, bir elinde tef, ötekinde zincir, ağır ezgi, fıstıkî makamla yürür.”
Hüseyin Rahmi Gürpınar
“Biz bakırcıyız, diyor, mahalleleri dolaşır, kalaylanacak bakır toplarız. Sonra harman vakti gelir, harmanlarda çalışırız. İlk soğukla beraber geçer gideriz Edirne taraflarına.”
Sait Faik Abasıyanık
Göçebe hayat tarzları, yaşayış biçimleri, bu hayat tarzlarından vazgeçemeyişleri, kimlikleri gibi pek çok farklı yönleriyle Çingeneler edebî eserlerde de kendilerinde yer bulmuşlardır. Müzisyenlikten Cellatlığa, kültür mozaiğimizin en renkli parçasını oluşturan Çingenelerin hayatının edebiyata yansımasını inceliyor.