Nağmeler Sokağı, başlarına gelen bir trajedi sonucunda birbirlerine kavuşamayan Süreyya ve Nur’un yürek burkan hikâyesi.
1950’lerde köklü Ebuzeyd hanedanı ticaret yaparak müthiş bir servet biriktirmiştir. Ailenin başında Mahmud Bey varken başlarına bir şey gelmesi imkânsızdır. Ancak Mahmud Bey’in oğlu, ailenin yakışıklı ve zeki varisi Nur, korkunç bir kaza geçirince üniversite ve sevdiği kuzeni Süreyya’yla evlenme hayalleri sona erer.
İngiliz mandası sona ererken Sudan’ın etnik ve dini nüfusu çatışmaya başlar ve ülke modernleşme etkileri ile gelenekler arasında sıkışır. Bu çatışma, Mahmud Bey’in iki karısı arasında da belirgindir: Genç Nebile Mısır’a dönmek ve “geri kalmış” Sudan’dan kaçmak istemektedir; yaşlı Vehibe ise mutfağında sıkışmış, Nebile’nin etkilerine karşı çıkmaya çalışmaktadır. Ailesinin katı kültürel sınırlamalarına karşı çıkan Nur, hem kendi ruhunu hem de ailesinin bağlarını iyileştirmeye başlar.
Nağmeler Sokağı’nda Leila Aboulela, okuyucuya zalim bir dünyada umutlu olmanın ne demek olduğunu anlatıyor. Sudan’ın sokaklarından kozmopolitan Kahire’ye, bu sürükleyici roman Sudan’ın bağımsızlık dönemini en çarpıcı şekilde anlatan eser.
“Bu romanı, yabancı bir şehrin duvarlarının gizlediği bereketli bir gizli bahçeyle karşılaşınca hissedebileceğimiz bir zevkle okudum.”
Sarah Blake
“Akıcı ve kusursuz bir üslup… Bir kadın ve erkek arasındaki imkânsız aşkı anlatan etkileyici bir roman.” Guardian
“Leila Aboulela’nın kitabı devrim zamanlarında siyasi ve kişisel ilişkileri inceliyor.” Independent On Sunday
“Muhteşem bir aile destanı… Bir bireyin hayatını ailenin nasıl şekillendirebileceğini anlaması bu hikâyeye gerçeklik kazandırıyor. Mahmud Bey’in birbirleriyle kavga eden karılarını gerçekçi bir şekilde yazabilmesi asıl dehasının saklı olduğu yer.”
The Herald
“Herman Hesse hayatta olsaydı Nağmeler Sokağı’na âşık olurdu. Yazar okuması keyifli, ilginç bir roman yazmış. Gerçekçi karakterler, muhteşem bir dil ve 1950’lerdeki Sudan’ın geleneksel ve kültürel özelliklerinin örnekleri bu kitabın en öne çıkan tarafları.”
Altmuslimah
“Arzu, aşk, şiir, popüler müzik, film, ayrıcalıklar ve fakirlik kitabın temaları. Merkezinde ise geleneksel ve modern hayat arasında sıkışmış bir kültür var.” Rachel Holmes
“Nağmeler Sokağı’ndan bir ışık yükseliyor, çağdaş romanlarda bulamayacağınız bir iyimserlik. Duygusal bir ışık değil bu, karanlığın yanında ve ondan besleniyor. Aboulela’nın her karakteri de bu ışıktan besleniyor.” The National
“Dokunaklı, destansı bir roman.” The Telegraph
Nağmeler Sokağı, başlarına gelen bir trajedi sonucunda birbirlerine kavuşamayan Süreyya ve Nur’un yürek burkan hikâyesi.
1950’lerde köklü Ebuzeyd hanedanı ticaret yaparak müthiş bir servet biriktirmiştir. Ailenin başında Mahmud Bey varken başlarına bir şey gelmesi imkânsızdır. Ancak Mahmud Bey’in oğlu, ailenin yakışıklı ve zeki varisi Nur, korkunç bir kaza geçirince üniversite ve sevdiği kuzeni Süreyya’yla evlenme hayalleri sona erer.
İngiliz mandası sona ererken Sudan’ın etnik ve dini nüfusu çatışmaya başlar ve ülke modernleşme etkileri ile gelenekler arasında sıkışır. Bu çatışma, Mahmud Bey’in iki karısı arasında da belirgindir: Genç Nebile Mısır’a dönmek ve “geri kalmış” Sudan’dan kaçmak istemektedir; yaşlı Vehibe ise mutfağında sıkışmış, Nebile’nin etkilerine karşı çıkmaya çalışmaktadır. Ailesinin katı kültürel sınırlamalarına karşı çıkan Nur, hem kendi ruhunu hem de ailesinin bağlarını iyileştirmeye başlar.
Nağmeler Sokağı’nda Leila Aboulela, okuyucuya zalim bir dünyada umutlu olmanın ne demek olduğunu anlatıyor. Sudan’ın sokaklarından kozmopolitan Kahire’ye, bu sürükleyici roman Sudan’ın bağımsızlık dönemini en çarpıcı şekilde anlatan eser.
“Bu romanı, yabancı bir şehrin duvarlarının gizlediği bereketli bir gizli bahçeyle karşılaşınca hissedebileceğimiz bir zevkle okudum.”
Sarah Blake
“Akıcı ve kusursuz bir üslup… Bir kadın ve erkek arasındaki imkânsız aşkı anlatan etkileyici bir roman.” Guardian
“Leila Aboulela’nın kitabı devrim zamanlarında siyasi ve kişisel ilişkileri inceliyor.” Independent On Sunday
“Muhteşem bir aile destanı… Bir bireyin hayatını ailenin nasıl şekillendirebileceğini anlaması bu hikâyeye gerçeklik kazandırıyor. Mahmud Bey’in birbirleriyle kavga eden karılarını gerçekçi bir şekilde yazabilmesi asıl dehasının saklı olduğu yer.”
The Herald
“Herman Hesse hayatta olsaydı Nağmeler Sokağı’na âşık olurdu. Yazar okuması keyifli, ilginç bir roman yazmış. Gerçekçi karakterler, muhteşem bir dil ve 1950’lerdeki Sudan’ın geleneksel ve kültürel özelliklerinin örnekleri bu kitabın en öne çıkan tarafları.”
Altmuslimah
“Arzu, aşk, şiir, popüler müzik, film, ayrıcalıklar ve fakirlik kitabın temaları. Merkezinde ise geleneksel ve modern hayat arasında sıkışmış bir kültür var.” Rachel Holmes
“Nağmeler Sokağı’ndan bir ışık yükseliyor, çağdaş romanlarda bulamayacağınız bir iyimserlik. Duygusal bir ışık değil bu, karanlığın yanında ve ondan besleniyor. Aboulela’nın her karakteri de bu ışıktan besleniyor.” The National
“Dokunaklı, destansı bir roman.” The Telegraph