Dünyadaki müslüman ülkeler arasında namaz ve orucun vaktinin başlangıç ve bitiş vakti hakkında görüş birliği olmadığı gibi Türkiye’de de takvim yayınlayan resmî kurum ve sivil toplum kuruluşları arasında görüş birliği oluşmamıştır. Dünyanın kürevi şeklinden dolayı hilâlın doğup batışında farklılıklar olduğundan Ramazan hilalinin tespitinde ayın doğuşunun bizzat
görülüp görülmemesi veya görülme ihtimalinin itibara alınıp alınmamasına göre hükümler değişmektedir. Namazların vaktinin başlangıç ve bitiş anı ile gün içinde imsâk vaktinin farklı olmasına bakıldığında güneşin doğuş ve batış anını bildiren hadisler ve âyetlerdeki ifadelerin farklı anlaşılmasından kaynaklandığı söylenebilir. Ayrıca bu farklılık, şafak ve fecrin tespitinde çıplak göz, CCD kameralar ve astronomik hesaplarla tespit edilen vakitlerin farklı olması ve bu farklılıklardan her birini farklı takvim yapıcıların dikkate almasından kaynaklı olduğu söylenebilir. Bunun yanında ibadetlerde vakti gözlemlemesi gereken mükelleflerin bizzat kendisi olduğunu dikkate alıp, yeryüzünün her yeri düz olmadığından kürevi şeklinin dışında dağlar ve ovalar gibi etkenleri itibara alanların görüşleri de vardır. Bu görüşte olanlar, yeryüzünün irtifâ durumunun itibara alınmasını zorunlu bir durum olarak görürler. Bu çalışma, namaz ve oruç vakitlerini tespit yöntemleri hakkında olup, bu görüşlerden hangisinin daha doğru olabileceği hakkında bir araştırmadır. Doğrusunu en iyi Allah Teâlâ bilir. Çalışmak bizden tevfîk Allah Teâlâ’dandır.
Dünyadaki müslüman ülkeler arasında namaz ve orucun vaktinin başlangıç ve bitiş vakti hakkında görüş birliği olmadığı gibi Türkiye’de de takvim yayınlayan resmî kurum ve sivil toplum kuruluşları arasında görüş birliği oluşmamıştır. Dünyanın kürevi şeklinden dolayı hilâlın doğup batışında farklılıklar olduğundan Ramazan hilalinin tespitinde ayın doğuşunun bizzat
görülüp görülmemesi veya görülme ihtimalinin itibara alınıp alınmamasına göre hükümler değişmektedir. Namazların vaktinin başlangıç ve bitiş anı ile gün içinde imsâk vaktinin farklı olmasına bakıldığında güneşin doğuş ve batış anını bildiren hadisler ve âyetlerdeki ifadelerin farklı anlaşılmasından kaynaklandığı söylenebilir. Ayrıca bu farklılık, şafak ve fecrin tespitinde çıplak göz, CCD kameralar ve astronomik hesaplarla tespit edilen vakitlerin farklı olması ve bu farklılıklardan her birini farklı takvim yapıcıların dikkate almasından kaynaklı olduğu söylenebilir. Bunun yanında ibadetlerde vakti gözlemlemesi gereken mükelleflerin bizzat kendisi olduğunu dikkate alıp, yeryüzünün her yeri düz olmadığından kürevi şeklinin dışında dağlar ve ovalar gibi etkenleri itibara alanların görüşleri de vardır. Bu görüşte olanlar, yeryüzünün irtifâ durumunun itibara alınmasını zorunlu bir durum olarak görürler. Bu çalışma, namaz ve oruç vakitlerini tespit yöntemleri hakkında olup, bu görüşlerden hangisinin daha doğru olabileceği hakkında bir araştırmadır. Doğrusunu en iyi Allah Teâlâ bilir. Çalışmak bizden tevfîk Allah Teâlâ’dandır.