Nankör

Stok Kodu:
9786052651865
Boyut:
13x19.5
Sayfa Sayısı:
88
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%23 indirimli
90,00TL
69,30TL
Taksitli fiyat: 9 x 8,47TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786052651865
1298478
Nankör
Nankör
69.30

“Bir çocuğun annesine inanmaması mümkün mü? Annesinin onda gördüğünden fazlasını bulması mesela kendinde? Büyüdüğünde bile üstelik? Mümkün mü?”
 
Bir tekerlek gibi çamura saplanmış düşüncelere, sonunda hep birbirine benzeyen ilişkilere ayna tutuyor Nankör’deki öyküler. Karakterlerin çevresindeki karanlığı, içlerindeki çıkışsızlığı hissetmemek, o girdaba direnmek okur için de hiç kolay olmayacak üstelik.


Ruh ikliminin vahşi coğrafyalarında –gece inen kâbuslara rağmen– büyümek ve büyütmek için çırpınan annelere ithaf edilmiş çarpıcı bir ilk kitap.


“Kalemi hâlâ elinde; onunla masanın üzerine bir çember karalayacak yavaşça. Bir çember, onun izinde bir tane daha, sonra başkaları. Kalemin ucu masanın üzerinde hızla dönüyor şimdi; halkalar muntazam mı değil mi artık kimin umurunda? Saplandığı çamurda boşuna çırpınan bir tekerlek sanki bu çizdiği. Çırpındıkça çırpınan lakin hiçbir yere varamayan, hiçbir yere gidemeyen bu tekerlek, çakıldığı batağın içinde döndükçe dönüyor. Kadın ağladıkça ağlıyor. Derken kalemi hiddetle kaldırdı. Kaldırıp tekerleğin tam ortasına öfkeyle sapladı. Kalemin ucu kırılıyor. Tekerlek durdu.”

 

“Bir çocuğun annesine inanmaması mümkün mü? Annesinin onda gördüğünden fazlasını bulması mesela kendinde? Büyüdüğünde bile üstelik? Mümkün mü?”
 
Bir tekerlek gibi çamura saplanmış düşüncelere, sonunda hep birbirine benzeyen ilişkilere ayna tutuyor Nankör’deki öyküler. Karakterlerin çevresindeki karanlığı, içlerindeki çıkışsızlığı hissetmemek, o girdaba direnmek okur için de hiç kolay olmayacak üstelik.


Ruh ikliminin vahşi coğrafyalarında –gece inen kâbuslara rağmen– büyümek ve büyütmek için çırpınan annelere ithaf edilmiş çarpıcı bir ilk kitap.


“Kalemi hâlâ elinde; onunla masanın üzerine bir çember karalayacak yavaşça. Bir çember, onun izinde bir tane daha, sonra başkaları. Kalemin ucu masanın üzerinde hızla dönüyor şimdi; halkalar muntazam mı değil mi artık kimin umurunda? Saplandığı çamurda boşuna çırpınan bir tekerlek sanki bu çizdiği. Çırpındıkça çırpınan lakin hiçbir yere varamayan, hiçbir yere gidemeyen bu tekerlek, çakıldığı batağın içinde döndükçe dönüyor. Kadın ağladıkça ağlıyor. Derken kalemi hiddetle kaldırdı. Kaldırıp tekerleğin tam ortasına öfkeyle sapladı. Kalemin ucu kırılıyor. Tekerlek durdu.”

 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat