Ailesi ile geçirdiği trafik kazasından sağ kurtulan Niran zor bir kararın eşiğindedir. Komadaki eşi ile kızı için bir mucize gereklidir ve Arraf bu mucizeyi gerçekleştirebileceğini söyler. Ancak bir şartı vardır: Niran bir aile için felaketlere yol açacaktır.
Narinnar, unutmayı sorguluyor. Unutmayı sorgularken asıl baktığı yer ise hatırlama. Unutma ile hatırlama arasındaki o tuhaf ilişki. Kişinin baktığı yerde gördüğünün kendisi olduğuna dair bir anlatı. İnsanlar için biçilmiş yaşamların bir uykudan ibaret olduğunu anlatan sarsıcı bir roman. Özlem Oğuz, güçlü metaforlar üreterek okurun kulağına fısıldıyor: En iyi dilek kendin olmayı istemektir.
Ailesi ile geçirdiği trafik kazasından sağ kurtulan Niran zor bir kararın eşiğindedir. Komadaki eşi ile kızı için bir mucize gereklidir ve Arraf bu mucizeyi gerçekleştirebileceğini söyler. Ancak bir şartı vardır: Niran bir aile için felaketlere yol açacaktır.
Narinnar, unutmayı sorguluyor. Unutmayı sorgularken asıl baktığı yer ise hatırlama. Unutma ile hatırlama arasındaki o tuhaf ilişki. Kişinin baktığı yerde gördüğünün kendisi olduğuna dair bir anlatı. İnsanlar için biçilmiş yaşamların bir uykudan ibaret olduğunu anlatan sarsıcı bir roman. Özlem Oğuz, güçlü metaforlar üreterek okurun kulağına fısıldıyor: En iyi dilek kendin olmayı istemektir.