Her hikâye, “Güvendim,” diye başlar, “Tükendim,” diye biter.
“Sevgi” harcanır çoğu zaman ve en sonunda, “Nefret ettim!” dersin.
Ardından “Keşkeler” ve “Acabalar” sarar benliğini…
O sorular hiç bitmez; bazılarının da cevabı yoktur.
Eşyalar toplanır, anılar çöpe atılır.
Bir zamanlar ölesiye güvendiğin insana tiksinerek bakarsın.
Dünya başına yıkılmış, hayallerin enkaz altında kalmıştır.
Bildiğin tüm küfürleri sayarsın ve hayat, maskesini çıkarıp
tüm gerçekliğiyle seni selamlar.
İşte o zaman geriye tek cümle kalır...
“O değil de nasıl koydum ama seni insan yerine!”
Her hikâye, “Güvendim,” diye başlar, “Tükendim,” diye biter.
“Sevgi” harcanır çoğu zaman ve en sonunda, “Nefret ettim!” dersin.
Ardından “Keşkeler” ve “Acabalar” sarar benliğini…
O sorular hiç bitmez; bazılarının da cevabı yoktur.
Eşyalar toplanır, anılar çöpe atılır.
Bir zamanlar ölesiye güvendiğin insana tiksinerek bakarsın.
Dünya başına yıkılmış, hayallerin enkaz altında kalmıştır.
Bildiğin tüm küfürleri sayarsın ve hayat, maskesini çıkarıp
tüm gerçekliğiyle seni selamlar.
İşte o zaman geriye tek cümle kalır...
“O değil de nasıl koydum ama seni insan yerine!”