Nasreddin

Stok Kodu:
9786254440410
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
232
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%17 indirimli
140,00TL
116,20TL
Taksitli fiyat: 9 x 14,20TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786254440410
1196377
Nasreddin
Nasreddin
116.20

“Hâce’nin evi Akşar’ın en güzel evi değildi. Gençliğinde Hayranî Hazretleri’nin yardımıyla yerleşmişti bu eve. Bir dönümlük arsanın intifa hakkı kudretlilerden bir müride Konya sarayından bağışlanmıştı. Üstünde derme çatma tek göz bir virane vardı ki çilehanelerin ocaksız, penceresiz köhneliğinden hallice değildi. “Bunu senin mülkün edelim, bedelini peyderpey ödersin,” dediydi Hayranî Hazretleri. Hâce bu öneriyi bir hafta kadar gönül terazisinde tartmış, bin bir tasayla uyuyup, karabasanlarla uyanıp dilini olmaz demeye alıştırmaya çalışmıştı. O vakitler, dünyanın düzeni şimdiki gibi değildi. Birtakım adamlar vardı ki inayet şeyhten de gelse acaba kabul etmekte bir beis var mıdır diye yeis yeis düşünüp kavis kavis dertlenirlerdi.” Hüsnü Arkan, bu yeni romanıyla okurunu farklı bir dünyaya, Anadolu’ya, birkaç yüzyıl öncesinin Akşar’ına,  şimdiki adıyla Akşehir’ine götürüyor. Selçuklularla Moğolların cirit attığı topraklardaki kanlı mücadelelere, el değiştiren kentlere, aşklara ve ihanetlere, esirlere ve cinayetlere, kısacası o dönemin insan hikâyelerine o günlerin diliyle, o günlerin bakış açısıyla hem maceralı hem eğlenceli bir pencere açıyor. Romanın başkişisi Hâce ise hiçbirimize yabancı değil; Hâce, diğer adıyla Nasreddin Hoca.

 

“Hâce’nin evi Akşar’ın en güzel evi değildi. Gençliğinde Hayranî Hazretleri’nin yardımıyla yerleşmişti bu eve. Bir dönümlük arsanın intifa hakkı kudretlilerden bir müride Konya sarayından bağışlanmıştı. Üstünde derme çatma tek göz bir virane vardı ki çilehanelerin ocaksız, penceresiz köhneliğinden hallice değildi. “Bunu senin mülkün edelim, bedelini peyderpey ödersin,” dediydi Hayranî Hazretleri. Hâce bu öneriyi bir hafta kadar gönül terazisinde tartmış, bin bir tasayla uyuyup, karabasanlarla uyanıp dilini olmaz demeye alıştırmaya çalışmıştı. O vakitler, dünyanın düzeni şimdiki gibi değildi. Birtakım adamlar vardı ki inayet şeyhten de gelse acaba kabul etmekte bir beis var mıdır diye yeis yeis düşünüp kavis kavis dertlenirlerdi.” Hüsnü Arkan, bu yeni romanıyla okurunu farklı bir dünyaya, Anadolu’ya, birkaç yüzyıl öncesinin Akşar’ına,  şimdiki adıyla Akşehir’ine götürüyor. Selçuklularla Moğolların cirit attığı topraklardaki kanlı mücadelelere, el değiştiren kentlere, aşklara ve ihanetlere, esirlere ve cinayetlere, kısacası o dönemin insan hikâyelerine o günlerin diliyle, o günlerin bakış açısıyla hem maceralı hem eğlenceli bir pencere açıyor. Romanın başkişisi Hâce ise hiçbirimize yabancı değil; Hâce, diğer adıyla Nasreddin Hoca.

 
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat