Natürmort

Stok Kodu:
9786052651339
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
448
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%23 indirimli
240,00TL
184,80TL
Taksitli fiyat: 9 x 22,59TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786052651339
1280492
Natürmort
Natürmort
184.80

Dızdıklar, Amalfi, Merkez, ardı arkası kesilmeyen sigaralar, siyah oje, saç bandı, Yok Çocuklar’a musallat, tanrıçalara layık, çirkinliğine yakışır hazin ikiyüzlülük, kırpışan gölgeler, oyunbozan hakikat. Eğlenceliler okumasa da olur.

Emre Ağanoğlu’nun metni montaj masasında yarattığı ikinci romanı Natürmort, Aykırı Seyir’in yayımlanan üçüncü kitabı.

“Şehrin kangrenli sokaklarına serpilmiş bir avuç tuzdu Yok Çocuklar. Gayriresmi isimleri kortizonun yok ettiği bedeninin acısını siyah beyaz fotoğraflarından, gözüne kestirdiği öğrencilerin geleceğinden çıkarmaya yeminli bir eğitmenden emanetti – bir hiç olmanın güzelliklerini öğrenmişlerdi ondan. Çoğu yaşıtı, büyüğü yalnızlıklarını bulaşıcı hastalıklardan daha acımasız buluyordu; antidot diye onları oradan oraya sürüklemiş, iflah olmayacaklarını görünce zararsız sayıp onlara biçtikleri, hoşgörü saydıkları nihai çözümü ertelemişlerdi. Bedenlerinin kendilerine ait olduğu sanrısından sıyrılmadıkları için şanslı sayardı kendini Yok Çocuklar. Filmleri kayıp yönetmenleri, yıllardır yazmamak için yazan edebiyatçıları, kanser nefesli ressamları severlerdi. Ateş pahası berbat içkilerle, sakinleştiricilerle, yogayla besleniyor, günün birinde uyanmayı bekliyorlardı. Lise mezunu, üniversite mezunuydular; lisansüstünü, aseksüelliği, eşcinselliği, heteroseksüelliği denemiş, hepsinde mutsuz olunca kendilerini güvende hissetmişlerdi.”

Dızdıklar, Amalfi, Merkez, ardı arkası kesilmeyen sigaralar, siyah oje, saç bandı, Yok Çocuklar’a musallat, tanrıçalara layık, çirkinliğine yakışır hazin ikiyüzlülük, kırpışan gölgeler, oyunbozan hakikat. Eğlenceliler okumasa da olur.

Emre Ağanoğlu’nun metni montaj masasında yarattığı ikinci romanı Natürmort, Aykırı Seyir’in yayımlanan üçüncü kitabı.

“Şehrin kangrenli sokaklarına serpilmiş bir avuç tuzdu Yok Çocuklar. Gayriresmi isimleri kortizonun yok ettiği bedeninin acısını siyah beyaz fotoğraflarından, gözüne kestirdiği öğrencilerin geleceğinden çıkarmaya yeminli bir eğitmenden emanetti – bir hiç olmanın güzelliklerini öğrenmişlerdi ondan. Çoğu yaşıtı, büyüğü yalnızlıklarını bulaşıcı hastalıklardan daha acımasız buluyordu; antidot diye onları oradan oraya sürüklemiş, iflah olmayacaklarını görünce zararsız sayıp onlara biçtikleri, hoşgörü saydıkları nihai çözümü ertelemişlerdi. Bedenlerinin kendilerine ait olduğu sanrısından sıyrılmadıkları için şanslı sayardı kendini Yok Çocuklar. Filmleri kayıp yönetmenleri, yıllardır yazmamak için yazan edebiyatçıları, kanser nefesli ressamları severlerdi. Ateş pahası berbat içkilerle, sakinleştiricilerle, yogayla besleniyor, günün birinde uyanmayı bekliyorlardı. Lise mezunu, üniversite mezunuydular; lisansüstünü, aseksüelliği, eşcinselliği, heteroseksüelliği denemiş, hepsinde mutsuz olunca kendilerini güvende hissetmişlerdi.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat