Çocuktum ben. Saçlarımın uçlarını çalmıştım bir menderesten. Dil çıkarmıştım geçmişine, aklımdan geçerken. Öyle telaşlı, öyle çekingen ve sana böyle geç kalmışken. Bırakalım şimdi bunları. Gel, çekelim şu kara bulutları üstümüzden. Altını açalım ki ümitlerin, sönmesin savruk neşen. Var mısın? Yeni bir dünya sunacağım sana, tüm düzensizliğimden.
Çocuktum ben. Elmacık kemiklerimi çalmıştım, komşunun bahçesinden. Kır çiçekleri açardı, kırdığın gülüşümden. Yine de susarsan bir gün, sağır olur kulaklarım sessizliğinden. Anlat! Hoşuma gidiyor, anlat! Hiç bitmesin hikayem.
Çocuktum ben. Gözyaşlarımı çalmıştım, bir denizin en tuzlu yerinden. Düşse yakardı içimi. Sen zannederdin ki yok hiç göl’gem. Oysa bir güneş vursa, belli olurdu tüm çil’em. Ellerini yüzüme sürerdin. Merhamet değildi bu. Bildiğin merhem.
Çocuktum ben. Anlatayım. Yok susayım. Derken... Milyon kere çocuktum ben, seni severken.
Çocuktum ben. Saçlarımın uçlarını çalmıştım bir menderesten. Dil çıkarmıştım geçmişine, aklımdan geçerken. Öyle telaşlı, öyle çekingen ve sana böyle geç kalmışken. Bırakalım şimdi bunları. Gel, çekelim şu kara bulutları üstümüzden. Altını açalım ki ümitlerin, sönmesin savruk neşen. Var mısın? Yeni bir dünya sunacağım sana, tüm düzensizliğimden.
Çocuktum ben. Elmacık kemiklerimi çalmıştım, komşunun bahçesinden. Kır çiçekleri açardı, kırdığın gülüşümden. Yine de susarsan bir gün, sağır olur kulaklarım sessizliğinden. Anlat! Hoşuma gidiyor, anlat! Hiç bitmesin hikayem.
Çocuktum ben. Gözyaşlarımı çalmıştım, bir denizin en tuzlu yerinden. Düşse yakardı içimi. Sen zannederdin ki yok hiç göl’gem. Oysa bir güneş vursa, belli olurdu tüm çil’em. Ellerini yüzüme sürerdin. Merhamet değildi bu. Bildiğin merhem.
Çocuktum ben. Anlatayım. Yok susayım. Derken... Milyon kere çocuktum ben, seni severken.