Necipcik, Necipcik, dem çekiyor kuş;
Yokuşlar iniştir, inişler yokuş;
Bir yokluk, bi varlık; ne değiş-tokuş!
Bir şu yan, bir bu yan, gidip gelmeler...
Kuş, dem çekiyor, cik cik ötüyor da Necip Fazıl dedemizin adını söylüyormuş: “Necipcik, Necipcik…” Varlıkla yokluğu sanki kulağına fısıldıyormuş.
Kuş kardeş, Necip Fazıl üstadımızı çocukluğuna götürmüş de ona ne güzel isim bulmuş: Necipcik…
Haydi canlar Necipcik’i gülücükle karşılayalım.
Necipcik, Necipcik, dem çekiyor kuş;
Yokuşlar iniştir, inişler yokuş;
Bir yokluk, bi varlık; ne değiş-tokuş!
Bir şu yan, bir bu yan, gidip gelmeler...
Kuş, dem çekiyor, cik cik ötüyor da Necip Fazıl dedemizin adını söylüyormuş: “Necipcik, Necipcik…” Varlıkla yokluğu sanki kulağına fısıldıyormuş.
Kuş kardeş, Necip Fazıl üstadımızı çocukluğuna götürmüş de ona ne güzel isim bulmuş: Necipcik…
Haydi canlar Necipcik’i gülücükle karşılayalım.