İran ‘‘biz Ehl-i beyt mezhebindeniz, onların gittiği yoldan gideriz’’ diye iddia ederler. Halbuki İran bu iddialarından fersah fersah uzaktır. Ehl-i beyt bir vadide, İran Şiîleri başka bir vadidedir. Çünkü Şîalar Ehl-i beyt´e iftira ettikleri gibi Ehl-i sünnet´e de iftira etmektedirler. Nitekim; “Şîa imamlarına Allah (celle celâluhû) tarafından hilâfet verilmiştir. Dolayısıyla birinci halîfe olarak Hz. Ali´yi (radıyallâhu anhu) kabul etmeyen sahâbîlerin hepsi kâfirdir, onlara tabi olanlarda onlar gibi mürteddir” derler. Halbuki bu iddia Ehl-i beyt´e büyük bir iftiradır. Ehl-i beyt kesinlikle onlar gibi düşünmemiştir.
Alâeddîn Palevî
İran ‘‘biz Ehl-i beyt mezhebindeniz, onların gittiği yoldan gideriz’’ diye iddia ederler. Halbuki İran bu iddialarından fersah fersah uzaktır. Ehl-i beyt bir vadide, İran Şiîleri başka bir vadidedir. Çünkü Şîalar Ehl-i beyt´e iftira ettikleri gibi Ehl-i sünnet´e de iftira etmektedirler. Nitekim; “Şîa imamlarına Allah (celle celâluhû) tarafından hilâfet verilmiştir. Dolayısıyla birinci halîfe olarak Hz. Ali´yi (radıyallâhu anhu) kabul etmeyen sahâbîlerin hepsi kâfirdir, onlara tabi olanlarda onlar gibi mürteddir” derler. Halbuki bu iddia Ehl-i beyt´e büyük bir iftiradır. Ehl-i beyt kesinlikle onlar gibi düşünmemiştir.
Alâeddîn Palevî