Popülist siyasete ilişkin bu etkili çalışmasında Mabel Berezin, 1990'larda sağcı popülizm hareketinin ortaya çıkışının, beklendik bir olay olmaktan ziyade, tarihsel bir sürpriz olduğunu iddia etmekte; Maastricht Antlaşması hiç imzalanmamış ve bunu izleyen yoğun kültürel–ekonomik Avrupalılaşma süreci hiç yaşanmamış olsaydı, sağcı popülizm ortaya çıkar mıydı, çıkmaz mıydı sorusunu irdelemektedir.
Berezin, Avrupalılaşma ve küreselleşme süreçlerinin geniş bağlamını da göz önünde bulundurarak Fransız Ulusal Cephe'sini analiz etmektedir. Kitap, demokrasi ile siyasal ve sosyal güvenlik arasındaki ilişki hakkında özgün bir argüman ortaya koymaktadır.
Popülist siyasete ilişkin bu etkili çalışmasında Mabel Berezin, 1990'larda sağcı popülizm hareketinin ortaya çıkışının, beklendik bir olay olmaktan ziyade, tarihsel bir sürpriz olduğunu iddia etmekte; Maastricht Antlaşması hiç imzalanmamış ve bunu izleyen yoğun kültürel–ekonomik Avrupalılaşma süreci hiç yaşanmamış olsaydı, sağcı popülizm ortaya çıkar mıydı, çıkmaz mıydı sorusunu irdelemektedir.
Berezin, Avrupalılaşma ve küreselleşme süreçlerinin geniş bağlamını da göz önünde bulundurarak Fransız Ulusal Cephe'sini analiz etmektedir. Kitap, demokrasi ile siyasal ve sosyal güvenlik arasındaki ilişki hakkında özgün bir argüman ortaya koymaktadır.