İnsanlığın var olduğu günden bugüne kadar toplumun temel yapı taşını oluşturan sevgi, saygı, güven, dürüstlük gibi ahlaki kavramların neoliberalleşme süreciyle birlikte zayıfladığı, tahribata uğradı bilinmektedir. Önceleri ikili ilişkilerde kendini gösteren ahlaki tahribat, zamanla şirketlere yansımış ve en sonunda dünya devi şirketlerde yaşanan skandallar ile olayın boyutu küresel çapta hissedilmeye başlanmıştır. İş ahlakında meydana gelen küresel yozlaşmanın önlenebilmesi amacıyla özellikle OECD'nin büyük katkıları ve ülkelerin kendi iç yasal düzenlemeleri ile batılı ülkeler başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde “kurumsal yönetişim sistemi” uygulanmaya başlanmıştır. Bu bağlamda, bu kitabın amacı neoliberalleşme sürecinin iş ahlakı üzerinde meydana getirmiş olduğu ahlaki zafiyetlerin önlenmesinde, bir yaklaşım modeli olarak kurumsal yönetişim sisteminin rolünü açıklayabilmektir.
İnsanlığın var olduğu günden bugüne kadar toplumun temel yapı taşını oluşturan sevgi, saygı, güven, dürüstlük gibi ahlaki kavramların neoliberalleşme süreciyle birlikte zayıfladığı, tahribata uğradı bilinmektedir. Önceleri ikili ilişkilerde kendini gösteren ahlaki tahribat, zamanla şirketlere yansımış ve en sonunda dünya devi şirketlerde yaşanan skandallar ile olayın boyutu küresel çapta hissedilmeye başlanmıştır. İş ahlakında meydana gelen küresel yozlaşmanın önlenebilmesi amacıyla özellikle OECD'nin büyük katkıları ve ülkelerin kendi iç yasal düzenlemeleri ile batılı ülkeler başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde “kurumsal yönetişim sistemi” uygulanmaya başlanmıştır. Bu bağlamda, bu kitabın amacı neoliberalleşme sürecinin iş ahlakı üzerinde meydana getirmiş olduğu ahlaki zafiyetlerin önlenmesinde, bir yaklaşım modeli olarak kurumsal yönetişim sisteminin rolünü açıklayabilmektir.