Salnameler; Osmanlı toplumu içerisindeki Rum cemaatinin yaşadığı illerdeki sosyal ve kültürel düzeylerinin artmasında önemli rol oynayan ve yılda bir çıkarılan kitaplardır. İçeriğinde genellikle toplumsal olaylar, ilim, fen, tıp, coğrafya, tarih, ilginç makaleler, faydalı bilgiler, fıkralar, öyküler, atasözleri ve öğüt içerikli dinsel metinler yer alır.
Bu salname, Karamanlıca yazı dili ve Nevşehir tarihi üzerine çalışmalar yürüten araştırmacılara bir kaynak olarak hazırlanmıştır. Karamanlıca yazılı eserler, sayıca az olmakla birlikte genellikle dini içeriklidir. Bu niteliğinden dolayı, döneminin sosyal yaşamını anlamak için incelenecek en değerli eserler salnamelerdir. Nevşehir için çıkarılan iki salnameden ilki olan bu kitap, Anadolu’da yaşayan ve Türkçe konuşan Rum cemaatin içinde bulundukları zaman, geçmiş ve gelecek ile ilgili bilgiler edinmesi, örf ve adetlerin yaşatılması, genel bilgilerin sunulması amacıyla hazırlanmıştır. 1912 yılında hazırlanıp derlenen ve 1913 yılında okuyucusuyla buluşan bu eserin bu kitap aracılığıyla sunulan günümüz Türkçesine çevirisi; tüm araştırmacı, akademisyen ve okurlara sunulmuştur.
Salnameler; Osmanlı toplumu içerisindeki Rum cemaatinin yaşadığı illerdeki sosyal ve kültürel düzeylerinin artmasında önemli rol oynayan ve yılda bir çıkarılan kitaplardır. İçeriğinde genellikle toplumsal olaylar, ilim, fen, tıp, coğrafya, tarih, ilginç makaleler, faydalı bilgiler, fıkralar, öyküler, atasözleri ve öğüt içerikli dinsel metinler yer alır.
Bu salname, Karamanlıca yazı dili ve Nevşehir tarihi üzerine çalışmalar yürüten araştırmacılara bir kaynak olarak hazırlanmıştır. Karamanlıca yazılı eserler, sayıca az olmakla birlikte genellikle dini içeriklidir. Bu niteliğinden dolayı, döneminin sosyal yaşamını anlamak için incelenecek en değerli eserler salnamelerdir. Nevşehir için çıkarılan iki salnameden ilki olan bu kitap, Anadolu’da yaşayan ve Türkçe konuşan Rum cemaatin içinde bulundukları zaman, geçmiş ve gelecek ile ilgili bilgiler edinmesi, örf ve adetlerin yaşatılması, genel bilgilerin sunulması amacıyla hazırlanmıştır. 1912 yılında hazırlanıp derlenen ve 1913 yılında okuyucusuyla buluşan bu eserin bu kitap aracılığıyla sunulan günümüz Türkçesine çevirisi; tüm araştırmacı, akademisyen ve okurlara sunulmuştur.