"Her an insana tesir eden nağmeler ortaya koyan nay, gerçekte neyzenden dem vurmaktadır."
Ney'in Feryâdı (Naynâme), İran tasavvufunun ve tasavvuf edebiyatının büyük isimlerinden Molla Abdurrahman Câmî Hazretlerinin Şerh-i Dü Beyt isimli Mesnevî-i Şerîf şerhinin Divan şiirinin önemli isimlerinden Hoca Neş'et Efendi tarafından yapılmış tercümesidir. Hz. Mevlânâ'nın Mesnevî'sindeki ney metaforu üzerinden ilerleyip Mesnevî-i Şerîf'in ilk iki beytini baz alan bu eser, 115 beyite ek olarak mensur parçalardan oluşur.
Molla Câmi, Naynâme'de Mesnevî'nin ilk on sekiz beytindeki Elest Bezmi'ndeki zâhirî ayrılık ve bu ayrılıkla birlikte dünyada başlayan hakikat arayışı üzerinden bir kâmil insan portresi çizer. İnsan, Allah'ın "Kün" emri ile yaratıldıktan sonra o güzel meclisten ayrılıp dünyaya gelmiş olsa da kendisine üfleyen o Ulu Yaratıcı'dan bir an bile ayrı değildir. Dünyadaki kesretin (çokluğun) içinde her daim vahdettedir (birlik halindedir), yeter ki o arayışta ve o yolda olsun.
Bu anlamıyla Ney'in Feryâdı, Türk ve İran tasavvuf edebiyatının muhteva ve şekil bakımından birleşimini sunan bir ilahî arayış ezgisi olarak okuruyla buluşuyor.
"Her an insana tesir eden nağmeler ortaya koyan nay, gerçekte neyzenden dem vurmaktadır."
Ney'in Feryâdı (Naynâme), İran tasavvufunun ve tasavvuf edebiyatının büyük isimlerinden Molla Abdurrahman Câmî Hazretlerinin Şerh-i Dü Beyt isimli Mesnevî-i Şerîf şerhinin Divan şiirinin önemli isimlerinden Hoca Neş'et Efendi tarafından yapılmış tercümesidir. Hz. Mevlânâ'nın Mesnevî'sindeki ney metaforu üzerinden ilerleyip Mesnevî-i Şerîf'in ilk iki beytini baz alan bu eser, 115 beyite ek olarak mensur parçalardan oluşur.
Molla Câmi, Naynâme'de Mesnevî'nin ilk on sekiz beytindeki Elest Bezmi'ndeki zâhirî ayrılık ve bu ayrılıkla birlikte dünyada başlayan hakikat arayışı üzerinden bir kâmil insan portresi çizer. İnsan, Allah'ın "Kün" emri ile yaratıldıktan sonra o güzel meclisten ayrılıp dünyaya gelmiş olsa da kendisine üfleyen o Ulu Yaratıcı'dan bir an bile ayrı değildir. Dünyadaki kesretin (çokluğun) içinde her daim vahdettedir (birlik halindedir), yeter ki o arayışta ve o yolda olsun.
Bu anlamıyla Ney'in Feryâdı, Türk ve İran tasavvuf edebiyatının muhteva ve şekil bakımından birleşimini sunan bir ilahî arayış ezgisi olarak okuruyla buluşuyor.