İnsanın seçkinliği, bilgi ve edeple artmaktadır. Sosyal bir varlık olan insanın huzurlu ve dengeli bir yaşam sürmesi için bir takım kuralların varlığı zorunludur. Toplumun medenilik seviyesini gösteren, incelik, nezâket ve zerâfeti yansıtan âdâb-ı muâşeret, birey ve toplum için hayatidir.
İslam medeniyeti ve kültür tarihimizle bağlantılı olan, Osmanlı’nın son dönemlerinde Resûlzâde Hüseyin Hüsnî tarafından neşredilen Nezâket ve Usûl-i Muâşeret kitabı, ahlâk ve terbiye kapsamında bireysel ve toplumsal ilke ve esasları inceleyen özgün bir eserdir.
Sosyal ilişkilerde edebi merkeze alarak zerâfet ve estetiği, itidâl ve terbiyeyi hedefleyen İslamiyet, insanın fıtratıyla da uyumlu standart ve evrensel değerler belirlemiş ve Hz. Peygamber’i (sav) bu değerler için en ideal örnek ve öğretici olarak göndermiştir. İslam'ın temel öğretilerinden biri olan âdâb-ı muâşeretin ele alındığı bu eser, Osmanlı’dan günümüze nezaket, saygı, hoşgörü ve toplumsal sorumlulukla ilgili derin öğretilerin keşfine yardımcı olacaktır.
İnsanın seçkinliği, bilgi ve edeple artmaktadır. Sosyal bir varlık olan insanın huzurlu ve dengeli bir yaşam sürmesi için bir takım kuralların varlığı zorunludur. Toplumun medenilik seviyesini gösteren, incelik, nezâket ve zerâfeti yansıtan âdâb-ı muâşeret, birey ve toplum için hayatidir.
İslam medeniyeti ve kültür tarihimizle bağlantılı olan, Osmanlı’nın son dönemlerinde Resûlzâde Hüseyin Hüsnî tarafından neşredilen Nezâket ve Usûl-i Muâşeret kitabı, ahlâk ve terbiye kapsamında bireysel ve toplumsal ilke ve esasları inceleyen özgün bir eserdir.
Sosyal ilişkilerde edebi merkeze alarak zerâfet ve estetiği, itidâl ve terbiyeyi hedefleyen İslamiyet, insanın fıtratıyla da uyumlu standart ve evrensel değerler belirlemiş ve Hz. Peygamber’i (sav) bu değerler için en ideal örnek ve öğretici olarak göndermiştir. İslam'ın temel öğretilerinden biri olan âdâb-ı muâşeretin ele alındığı bu eser, Osmanlı’dan günümüze nezaket, saygı, hoşgörü ve toplumsal sorumlulukla ilgili derin öğretilerin keşfine yardımcı olacaktır.