III. Selim dönemi müelliflerinden Muhammed b. Ali Birgivî, dönemin önde gelen ulemâsı ve devlet ricaliyle yakın bir ilişki kurmuş, özellikle askerî alandaki gelişmeleri dikkatle takip etmiştir. Çerkes Hasan Paşa’nın musahibi olarak katıldığı Mehâdiye Savaşı’nda Avusturya ordusuna kaşı galip gelinmesindeki en önemli payı kendi hanesine yazan müellif, Nizâm-ı Cedîd’le ilgili elinizdeki risalesini muhtemelen 1792-1794 tarihleri arasında, III. Selim’in ıslahat layihalarıyla ilgili çağrısının hemen akabinde Arapça-Türkçe olarak çift dille kaleme almıştır. Bu dönemi ve ıslahat lâyihalarını çalışan araştırmacılar için günümüze değin saklı kalan bu risale, özellikle askerî alandaki yeni teşebbüslere dinî bir meşruiyet sağlamaya çalışmakta, siyasi tecdîd kavramını merkeze alarak asrın siyasi müceddidi olarak nitelediği III. Selim’in icraatlarını desteklemektedir.
III. Selim dönemi müelliflerinden Muhammed b. Ali Birgivî, dönemin önde gelen ulemâsı ve devlet ricaliyle yakın bir ilişki kurmuş, özellikle askerî alandaki gelişmeleri dikkatle takip etmiştir. Çerkes Hasan Paşa’nın musahibi olarak katıldığı Mehâdiye Savaşı’nda Avusturya ordusuna kaşı galip gelinmesindeki en önemli payı kendi hanesine yazan müellif, Nizâm-ı Cedîd’le ilgili elinizdeki risalesini muhtemelen 1792-1794 tarihleri arasında, III. Selim’in ıslahat layihalarıyla ilgili çağrısının hemen akabinde Arapça-Türkçe olarak çift dille kaleme almıştır. Bu dönemi ve ıslahat lâyihalarını çalışan araştırmacılar için günümüze değin saklı kalan bu risale, özellikle askerî alandaki yeni teşebbüslere dinî bir meşruiyet sağlamaya çalışmakta, siyasi tecdîd kavramını merkeze alarak asrın siyasi müceddidi olarak nitelediği III. Selim’in icraatlarını desteklemektedir.