Nizâm-ı Devlet Budin'in düşüşüne şahitlik eden, yüzlerce insanın kılıçtan geçirildiği bir katliamdan muhtemelen yüzerek Tuna'yı geçebildiği için canını güçlükle kurtaran meçhul bir müellifin kaleminden çıkan ve onun devletin gidişatına dair gözlemlerinden elde ettiği sonuçları tahliline dayanan Arapça-Türkçe bir risalenin neşri ve incelemesidir.
Söz konusu risale, genel çerçevesi itibariyle XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren gün yüzüne çıkan “ıslahat risaleleri” kapsamında yer almaktadır. Bu risaleler, devletin içine düştüğü zaafı gören, bu zafiyetin sebebiyet verdiği hataların farklı seviyelerde tekrar ettiği bilinciyle hareket eden, bunu yaparken geçmiş devletlerin düşüş sebeplerini de tahlil edip devletin bu zafiyetlerden kurtularak varlığını sürdürmesine katkı sağlamaya çalışan ve böylece âdeta “karamsar ve fakat ümitvar” bir çırpınış gösteren müellifler eliyle kaleme alınmaktadır. Elinizdeki risalenin yazarı da bu çırpınışın, bugüne kadar gözlerden uzak kalmış bir örneğidir.
Nizâm-ı Devlet Budin'in düşüşüne şahitlik eden, yüzlerce insanın kılıçtan geçirildiği bir katliamdan muhtemelen yüzerek Tuna'yı geçebildiği için canını güçlükle kurtaran meçhul bir müellifin kaleminden çıkan ve onun devletin gidişatına dair gözlemlerinden elde ettiği sonuçları tahliline dayanan Arapça-Türkçe bir risalenin neşri ve incelemesidir.
Söz konusu risale, genel çerçevesi itibariyle XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren gün yüzüne çıkan “ıslahat risaleleri” kapsamında yer almaktadır. Bu risaleler, devletin içine düştüğü zaafı gören, bu zafiyetin sebebiyet verdiği hataların farklı seviyelerde tekrar ettiği bilinciyle hareket eden, bunu yaparken geçmiş devletlerin düşüş sebeplerini de tahlil edip devletin bu zafiyetlerden kurtularak varlığını sürdürmesine katkı sağlamaya çalışan ve böylece âdeta “karamsar ve fakat ümitvar” bir çırpınış gösteren müellifler eliyle kaleme alınmaktadır. Elinizdeki risalenin yazarı da bu çırpınışın, bugüne kadar gözlerden uzak kalmış bir örneğidir.