“Adına ‘sanat için sanat' denen şeyin bencilliği ve boş nedensizliği orada burada o kadar çok eleştirildi ki, o düzeye çıkmaktan başka bir amacı olmayan yazılarımın devrimci ve denge bozucu bir hareketin araçları arasında sayılması benim için küçümsenecek bir ödül değil.”
Claude Simon, 1985'te Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandığında kimilerinin gözünde bu hayra alamet değildi. Ödül töreni adeta bir cenaze merasimiydi. Simon tabutun başında, henüz ayamayanlara neyin öldüğünü açıklıyordu. İşte o konuşma. İki de kısa metin ekledik peşine.
“Adına ‘sanat için sanat' denen şeyin bencilliği ve boş nedensizliği orada burada o kadar çok eleştirildi ki, o düzeye çıkmaktan başka bir amacı olmayan yazılarımın devrimci ve denge bozucu bir hareketin araçları arasında sayılması benim için küçümsenecek bir ödül değil.”
Claude Simon, 1985'te Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandığında kimilerinin gözünde bu hayra alamet değildi. Ödül töreni adeta bir cenaze merasimiydi. Simon tabutun başında, henüz ayamayanlara neyin öldüğünü açıklıyordu. İşte o konuşma. İki de kısa metin ekledik peşine.